Himmet Kaya Köşe Yazısı: Meclis Analizi
Bir seneyi aşkın bir süredir Ak Parti Ataşehir İlçe Başkanlığı görevinden alınan Mustafa Naim Yağcı’nın Ataşehir Meclisinde Ak Parti grup başkanı olarak hipertansiyon ruhuyla yapmış olduğu çıkışları, ağaçtan meyve koparmaya çalışan ama bir türlü o meyveye uzanamayan, atlasa da zıplasa da gücü o meyvenin tadına varmasına izin vermeyen, hevesi sürekli kırılan çocukların halini aklıma getiriyor(!)
Son zamanlarda yapılan Meclis toplantılarında neredeyse (kendine göre gördüğü yanlışı dile getirirken) üslubu ve tutumu soru kalıbından çıkıyor, hesap sorma “diktatörlüğüne” soyunuyor; lakin hemen ardından bir düşüşe geçerek sorduğu sorunun ve öne çıkardığı sorunun altını dolduramıyor.
Her ne hikmetse kendisine cevap verebilen de “çok az” olmasına rağmen cevabın ardından nerdeyse bir dosya oluşturulacak savunma yapması gerekirken “hayır öyle değil” veya “gündemin dışına çok çıktık” tavırlarıyla durumu kurtarmaya çalışıyor.
Şimdi merak ettiğim konu şu; bu altı boş çıkışlarla Mustafa Naim Yağcı olarak “ben buradayım beni unutmayın” mı demek istiyorsun?
Yoksa metal yorgunluğun hala geçmediğinden mi çıkışların âni inişlerle sonlanıyor?