Ataşehir Belediyesi başta olmak üzere birçok belediye Muharrem Ayı dolayısıyla sokaklarda, caddelerde aşure dağıtımı yaptırdı. Hatta Belediye Başkanları ve Başkan Yardımcıları da kendi elleriyle vatandaşlara aşurelerini dağıtarak Muharrem Ayına yakışır dostluğun, kardeşliğin, bir olmanın, birlikte olmanın eşsizliğini bizlere yaşattı.
Ne mutlu…
Aşure hepimizin ve hepimiz gibi.
İçinde yarma da var hurmada, ekşi de var tatlı da…
Tıpkı yapılması gerekenin yapıldığı, yapılmayanın da artık göze battığı gibi…
NEDİR O YAPILAN?
Muharrem ayı etkinliklerinde siyasilerin sokaklarda olması, makamlarından çıkıp olması gereken yerde halkın yanında durması, birlikte olmanın, birlikte olabilmenin çağdaş resmini çizebilmeleri takdirlikti.
PEKİ NEDİR O YAPILMAYAN?
17 mahalleli bir ilçenin yönetiminin bilmem kaçıncı yıldır yönetici koltuğunda oturan Sayın Hakkı Altınkaynak ve kadrosunun sadece davetlere icabet etmesi ile özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’nin omurgasını oluşturan seçmeninin Muharrem Ayına verdiği değer ve öneme karşı görmezden gelmesi!
Cumhuriyet Halk Partisi ilçe yönetimi olarak Muharrem Ayı etkinliğine ev sahipliği yapması gerekirken, her yerde konuk oyuncu olmak, seçmenine karşı duyarsız kalmak hele de çoğunlukla seçim zamanları düşünülerek hareket eden bir yönetimin aklına mı gelmedi, yoksa Hz. İmam Ali aleyhisselam’ın "ONLAR ÂLİMLER MECLİSİNİN CAHİLLERİ; CAHİLLER MECLİSİNİN İSE ALİMLERİDİRLER." dediği gibi mi durum?
HER AY BİZİM, RAMAZAN AYI DA, MUHARREM AYI DA…
her yas bizim, her mübarek gün, her kutlu gün hepimizin. Burada pozitif bir ayrımcılıktan bahsettiğim anlaşılmayacağını ümit ederek, etkinliklere katılmakla ilçenin yönetilmeyeceğini kendilerinin vatandaşlar için, insanlık, dostluk ve hep söylediğimiz gibi barış için ortamlarda başrol olmaları gerektiğinin altını çiziyorum.
Tabii ki davetlere de gidilecek, tabii ki hasta ziyaretleri de yapılacak, tabii ki otellerde protokolde oturulacak, tabii ki koca yaz tatil de yapılacak (!) Lakin çalışılacak da, çalıştırılacak da…
Etkinliklerde boy göstermek değildir ilçe başkanlığı yapmak. Ben koşamazsın demiyorum, koşunun başlatanı olamaz ve koşturamazsın diyorum. Marifet sadece koşabilmekte değil, o zemini hazırlayan kişi olmakta ve koşturabilmekte.
YAPACAK BİR ŞEY Mİ BULUNMUYOR?
Bu da mazeret değil. Sivil toplum kuruluşlarının davet edileceği bir Muharrem Ayı etkinliği Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilçe yönetiminin yapmak aklına gelmiyor mu? Hadi diyelim gelmiyor. Yahu Ataşehir’de topu topu iki Cem Evi var. Muharrem Ayı boyunca oralarda programı düzenlenemez mi? Hadi düzenlenemez çok yoğunsunuz (!) en azından aşure ikramı yapılamaz mı herkese?
Biz makamlardan istifa değil istifade edilmesine alışmışız milletçe, bari şu işi doğru düzgün yapın.
Bu omurgayı küstürmeyin, küstürdünüz bari çatlatmayın, acısı yakar unutmayın!