Bugün 24 Temmuz Basın Bayramı. Bundan 106 yıl önce Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamit’in basına uyguladığı sansür 24 Temmuz 1908’de Meşrutiyet’in ilanı ile kaldırılmıştı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de kurulduğu 1946 yılından sonra 24 Temmuz’u Basın Bayramı olarak ilan etmişti.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin 24 Temmuz Basın Bayramı ile ilgili yayınladığı mesajda, “Basın bayramı olarak kutlanması gereken bu günün sansürle uğraşılması gereken bir güne dönüşmesi, Türkiye'nin içinden geçmekte olduğu zor dönemin net ifadesidir. Siyasetteki gergin ortam, gazete sahipleri üzerindeki çeşitli yollardan uygulanan baskılar, özellikle yerel basın için yaşam kaynağı olan ilan gelirlerinden yoksun bırakılarak cezalandırılmaları, bırakın basın bayramını kutlamayı, yaklaşan mübarek Ramazan bayramını bile buruklaştırmaktadır” dedi.
Bilgin, son 6 ayda 900’ün üzerinde gazetecinin işine son verildiğini belirttiği açıklamasında şunları kaydetti: “Maalesef ülkemizdeki basın ve ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biri tekelleşme, diğeri ise siyasi iktidarın gazetecilere ve medya gruplarına baskı ve müdahaleleridir. İş güvenliğinden yoksun, sendikasızlaştırılmış ve adeta ya işverene ya da siyasete boyun eğme zorunda bırakılmış meslektaşlarımızın durumu içler acısıdır. İktidarın hoşuna gitmeyen yazı ve haberleri yüzünden gazeteci ve yazarların işlerine son verdirilmesi; medya gruplarının dünyada benzeri görülmemiş büyüklükte vergi cezalarıyla sindirilmesi de sansür uygulamalarının bir başka türüdür. Umudumuz; önümüzdeki dönemde sansür veya oto sansür gibi kaygılardan uzak, iş güvenliğinin sağlandığı ve tekrar sendikal hareketin yeşerdiği bir Türk basın dünyasına kavuşabilmek, sansürün kaldırılışını gönül rahatlığıyla ve gerçekten bayram havasında kutlayabilmektir.”
Gazetecilere Özgürlük Platformu tarafından yapılan açıklamada ise : “Bugün de gazeteciler ve medyanın var olabilmek için özgürlüğe, halkın da haber alabilmek için özgür bir medyaya şiddetle ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçiyoruz.
Cezaevlerinde hâlâ çok sayıda gazeteci var.
Gazeteci güvenliğine yönelik tehdit giderek artıyor.
Yüzlerce gazeteci ve yazar iktidar baskısı neticesinde işlerini kaybetmiş bulunuyor.
Siyasi iktidar, medya kuruluşlarını ve hatta doğrudan muhabirleri hedef gösteriyor.
Polisin toplumsal olaylarda gazetecilerin görevlerini serbestçe yapmasına engel olması neredeyse sistemli bir hal almış durumda.
Medyanın özgür olmadığı mevcut şartlarda 24 Temmuz'u "Basın Bayramı" olarak kutlamamız da mümkün değildir” denildi.