3
Sosyal Dönüşüm Vakfı ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla ortaklaşa panel düzenledi. Sosyal Dönüşüm Vakfı (SDV) ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla ortaklaşa panel düzenledi. Katılımın yoğun olduğu panelin moderatörlüğünü İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Avukat Nazan Moroğlu yaparken; İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Aydeniz Alisbah Tuskan, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişimi Sözcüsü ve CHP İstanbul 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı Gamze Akkuş İlgezdi, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Hale Akgün panele konuşmacı olarak katıldılar. “Ekmek de istiyoruz gül de” sloganıyla düzenlenen panelde konuşma yapan SDV Sözcüsü ve CHP İstanbul 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı Gamze Akkuş İlgezdi, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nün 1910 yılından beri kutlandığını belirterek, “100 yılı aşkın bir süredir, dayanışma, direnme, isyan ve mücadele bayrağını yükseltiyoruz. Ama üzülerek söylüyorum ki, bugün, dünden daha fazla dayanışmak, daha fazla direnmek, isyan bayrağını daha da yükseltmek zorundayız. Kadın bedenine,  aklı ve emeğine,  öyle bir saldırı var ki, bu saldırı karşısında daha fazla direnmekten başka şansımız yok” diye konuştu. 4 Gamze Akkuş İlgezdi, 2014 yılının kadına şiddet ve cinsel istismar açısından kara bir tablo ortaya koyduğunu ifade ederek, “Korkarak söylüyorum, gelen gideni aratacak gibi. 2015’in ilk iki ayında Aile Bakanı’nın iddia ettiği gibi münferit deyip geçemeyeceğimiz korkunç bir tablo ile karşı karşıyayız. Toplumumuzu derinden sarsan, Özgecan’ın acısını unutmadan, 20 yaşındaki Deniz, kapısında polis beklerken öldürüldü. Polis 2 saat kapıda bekledi. Deniz’in katilini ikna edemediği için içeri girmedi ve Deniz göz göre göre ölüme gitti. Özgecan’ın ölümünden sadece bir gün sonra İstanbul’da kadın cinayetine kurban giden Nazlı’nın katillerine mahkeme beraat kararı verdi. Özgecan’ın öldürülmesinden sadece 5 gün sonra 17 yaşındaki zihinsel engelli kıza tecavüz eden adam, iyi hal indiriminden faydalanarak, sadece 4 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. O yüzden de bu 8 Mart buluşması, her zamankinden daha fazla anlam taşıyor” dedi. İlgezdi sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadını eve kapatmaya çalışan zihniyet, ülkenin üzerine kara bir bulut gibi çöktü. Ben kendi adıma, yasal düzenlemelerdeki eksiklikler kadar, belki de daha fazla, ülkeyi hızla karanlığa sürükleyen bu anlayıştan kaygılıyım. Hâkiminiz, savcınız, yan dairedeki komşunuz, mahalle bakkalınız, apartman görevliniz, iş yerindeki amiriniz, bindiğiniz dolmuşun şoförü, yani hayatınızı sarıp sarmalayan milyonlarca erkek ve hatta kadın, namus bekçiliğine soyunmuş durumda. Bu namus bekçiliği de her akşam TV ekranlarından, Meclis kürsüsünden söylev veriyor. Bu namus bekçiliği namus cinayetlerini teşvik ediyor.”   “Şiddet sadece fiziksel değildir” Panelin moderatörü İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Avukat Nazan Moroğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun kadının kariyerinin annelik olduğuna dair açıklamasını hatırlatarak, “Geldiğimiz noktada milattan önceki anlayışla yönetilme endişe hepimizde var. Bu gidişe dur demek istiyoruz” dedi. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Hale Akgün de Dünya Kadınlar Günü’nün farkındalık ve dayanışma günü olduğunu ifade ederek, “Biz bu günü kutlamıyoruz. Son yıllarda da kutlanacak bir gün göremiyoruz” diye konuştu. Konuşması boyunca kadına şiddetin sebebi ve çözümü üzerinde duran Akgün bazı eksiklikleri olmakla beraber kanunlarda kadını korumak için maddelerin bulunduğunu belirtti. Şiddetin sebebinin toplumsal cinsiyetçi bakış açısı olduğunu vurgulayan Akgün, şiddetin sadece fiziksel değil; cinsel, sözlü, psikolojik olarak da uygulandığını söyledi. Akgün, evrensel insan hakları ile onurlu yaşamayı, kimseye zarar vermemeyi öğreten ahlak yasalarını barındıran bir eğitim sisteminin çözüm olacağını ifade etti. ‘Kadının adı yok, kendisi de yok’ Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü 8 Mart’ın bir hatırlatma, anma ve yas günü olduğunu belirterek, Seçme ve Seçilme Hakkı’nın 1934’te verildiğini hatırlatarak, 1935-2014 yılları arasında mecliste sadece 333 kadının vekillik yaptığını kaydetti. Canan Güllü Duygu Asena’nın ‘Kadının adı yok’ isimli kitabına atıfta bulunarak, bugün ‘Kadının adı yok, kendisi de yok’ dedi. Panelde son olarak İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Aydeniz Alisbah Tuskan söz aldı. Tuskan, 4+4+4+ sistemiyle kız çocuklarının okullardan uzaklaştırıldığını bu yüzden eğitimlerini tamamlayamadıklarını dile getirdi. Kadına karşı şiddetin son bulmasını istediklerini söyleyen Tuskan, kadını aşağılayan, onu ikinci plana iten anlayışı yansıtan atasözlerinin artık kullanılmaması gerektiğini de ifade etti. Panel, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.   Selçuk Balcı kadınlar için söyledi Panel sonrası kadına şiddete dikkat çekmek için Küçükbakkalköy Prestij Caddesi'nde yürüyüş düzenlendi. Ataşehir Belediyesi’nin düzenlediği yürüyüşe çok sayıda vatandaş ellerinde ‘Yaşasın 8 Mart, yaşasın kadın dayanışması”, “Şiddete, tacize, tecavüze son”, “Ekmek de istiyoruz gül de” yazılı dövizlerle katıldı. Yürüyüşün ardından sanatçı Selçuk Balcı kadınlar için Ataşehir Belediyesi Nikâh Salonu Fuayesi’nde konser verdi. Selçuk Balcı Mersin’de öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ı unutmadı, “Bu gece şarkılarımızı Özgecan Aslan için söyleyeceğiz” derken; Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi de “Tüm kadınların 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum” diye konuştu. 1 2 5 21