Orhan_Kemal_07
  Orhan Kemal, edebiyatımızın en önemli simlerinden birisi... Hanımın Çiftliği, Murtaza, Bereketli Topraklar Üzerinde, Baba Evi, Avare Yıllar, Tersine Dünya, ekmek Kavgası, 72. Koğuş, Gurbet Kuşları, Vukuat Var, Kaçak olmak üzere pek çok yapıta imza atmış bir isim Orhan Kemal... 2 Haziran 1970 kaybettiğimiz Orhan Kemal için en küçük oğlu Işık Öğütçü, ailesinin de desteğini alarak pek çok çalışmaya imza attı. Öğütçü, CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından kurulan Kültür ve Sanat Komisyonu başkanlığına da getirildi. Yazmak Doludizgin, Abdülkadir Kemali Bey’in Anıları, Önemli Not, Toksöz 1924, Zamana Karşı Orhan Kemal, Orhan Kemal, Orhan Kemal Soruyor, Orhan Kemal Sessizlerin Sesi ve Bilinmeyen Senaryolar kitaplara imza atan Öğütçü ile hem Orhan Kemal hem de Kültür ve Sanat Komisyonunun çalışmaları üzerine konuştuk. Cumhuriyet Halk Partisi İl Kültür Sanat Komisyonu Başkanlığına getirildiniz. Komisyonda kimler var? Komisyonda neler yapmayı düşünüyorsunuz? CHP İstanbul İl Başkanlığı kırk tane komisyon oluşturdu. Bunlardan bir tanesi de Kültür ve Sanat Komisyonu’dur. Dediğiniz gibi bu komisyonun başkanlığına İl Başkanı tarafından getirildim. Bu komisyon 39 ilçenin Kültür ve Sanat Komisyonlarının koordinasyonunu sağlamak amacını ilke olarak benimsemiş durumda. Otuz dokuz ilçenin bu komisyonlardaki başkan ve üyeleri geniş ailemizi tamamlıyor. Pek çok müzisyen, tiyatrocu, ressam, yazar, folklorcu, aktivist bizimle beraber. İstanbul tarihi kültürel zenginliği var olan ve sanatsal faaliyetleri yoğun bir şekilde yaşanan bir kent. CHP’nin on dört belediyesi kendi ilçelerinde sanatsal etkinlikler yapmakta, böylece halkımızın sanatla yoğunlaşmasını sağlamaktadır. Bu belediyelerimizin seçkin etkinlikleri zaman zaman sanat gündeminin birinci sırasında yer almaktadır. Sanatçı, sanatını yasaksız ve eserlerini özgür bir şekilde meydana getirmelidir. Gelişimini engelleyen, yasakçı bir anlayışla sanatçı yaratıcılığını geliştiremez. Bu da sanatımızın sığ bir düzeyde kalması demektir. Kültür ve Sanat Komisyonu olarak daha özgür bir sanat anlayışıyla fark yaratarak, halkımızın kültürel, sanatsal faaliyetlerden daha da çok faydalanmasının önünü açarak, sanatçıyla halkı daha çok kaynaştırmak istiyorum. Belediyelerimizin olmadığı ilçelerin parklarında, meydanlarında çeşitli sanat dallarında faaliyet gösteren sanatçıları, o ilçenin sanatçıyla buluşmak isteyen halkını bir araya getirmek, sohbet etmelerini sağlamak ve küçük atölyeler oluşturarak, onların da bu üretim sürecine katılmalarını sağlamak, yaratıcılıklarının ortaya çıkmasını gerçekleştirmeyi amaçlıyorum. Sanatla uğraşan halkın daha doğru analizler yapabileceğini, bu bağlamda CHP’yi daha iyi tanıyabilecekleri inancını taşıyorum. Bunun da halkımızla CHP’nin daha çok kenetlenmesini sağlayacağını, mutlaka başaracağımıza olan inancımızı kuvvetlendirecek en önemli unsur olduğunu düşünüyorum. Bu çalışmaların; dünya görüşünüzün, doğru yerde duruş ve ufkunuzun, hayalleriniz ve hedeflerinizin gerçekleşmesi için önemli olduğuna inanıyorum. Orhan_Kemal_07 Çalışmalarınız il bazında mı olacak? İlçelerde de kültürel etkinlikler düzenleyecek misiniz? Konuşmamın başında da dediğim gibi il bu işin koordine merkezi olacaktır. Bütün etkinlikler ilçe bazında yürüyecektir. Hem belediyesi bizde olan, hem de bizde olmayan ilçelerin daha etkin sanatsal faaliyetler yapması için düşüncelerim var. Bunlarla ilgili olarak çeşitli ortamlarda görüşmelerim devam ediyor. Takdir edersiniz ki kültür ve sanat kavramı çok geniş bir alanı kapsıyor. En etkin çalışmayı yapabilmek için çalışmak ve organize etmek zaman alıyor. Ama mutlaka olumlu sonuçlar alınacak, tekrardan özgür sanat, özgür toplumu yaratacaktır. Belediyelerin mevcut sanatsal faaliyetlerine zaman içinde önerilerim olacaktır. Hatta belediyelerimizin kültür faaliyetlerini oluştururken yaşadıkları sıkıntıları gidermek amacıyla kendi bünyelerinde oluşturdukları komisyonlara CHP İl Başkanlığı’nın oluşturduğu ilçe kültür ve sanat komisyonlarındaki üyeleri, yardımcı olmak üzere, belediyelerimizin kültür komisyonlarında görevlendirmeyi düşünüyorum. Orhan Kemal Müzesine olan ilgi nasıl? Çok ilgi var desem, yalan olur. Okullar açık olduğu zaman çeşitli okulların öğrencileri, öğretmenleri ziyaret ederler müzemizi. Bir de yolu Cihangir’e düşenler. Ama çevresinde bu kadar yüksek kalitede lokanta, kahve olan bir semtte ve ünlü ünsüz pek çok ismin bulunduğu Cihangir’de, kimsenin ilgi göstermemesi enteresan... Müzemizde Orhan Kemal’in 70 fotoğrafı, ilk basım kitapları, yurtdışında yayınlanan kitapları, onun için yazılmış kitaplar sergileniyor. Çalışma odası, daktilosu, yatağı, masası, kitapları, kullandığı eşyalar, elbiseler ile birlikte babası Abdülkadir Kemali’nin özel eşya ve kitapları da ziyaretçilere sunuluyor. Bugüne kadar Orhan Kemal üzerine olumlu ve olumsuz çeşitli yazılar yazıldı. Eleştirmenler Orhan Kemal’in sanatsal yanını doğru tespit edebildiler mi? Yaşadığı dönemde çok yazdığı için eleştirilmiştir. Onun cevabı da şu olmuştur. “Yazıyorum. Ama neden bu kadar yazıyorum hiç sordunuz mu?” O evde yaşayan, aç kalan bizlerdik. Eleştirmenlerin böyle dertleri olmadığı için babamı eleştiriyorlardı. Çabuk yazması, kalitesiz veya özensiz yazması değildi. Veya inandığı düşüncelerden taviz vermek değildi. O sadece çok öykü, roman, senaryo yazmak zorundaydı. Önce ekmek, her şeyden önce geliyordu. Bu kadar zorlukların yanında dimdik durabildiyse, eleştiri yerine kocaman bir övgüyü hak ediyordu sanıyorum. Övgülerin az, yergilerin fazla olduğu bir edebiyat dünyasında, bütün engelleri aşarak her zaman mücadelenin yazarı olarak zirvede kaldı. Orhan Kemal’in gençler arasında yeteri kadar okunduğunu düşünüyor musunuz? Genç nesil okullarda Orhan Kemal’i tanıyorlar, eserlerini okuyorlar, müzeye gelerek görsel olarak onun kişiliğine tanıklık ediyorlar. Daha önce de dedim, ben iyimser bir insanım. Mutlaka genç kuşaklar kendileri için güzel şeyler yazmış, onlara umudun, mücadelenin, direnmenin en güzel örneklerini sunmuş olan yazarlarını okuyarak, yaşatarak geleceğe taşıyacaklardır. Ben buna inanıyorum. Bugüne kadar Orhan Kemal'in herhangi bir kitabını okumamış birisine O'nu nasıl anlatırsınız?   Orhan Kemal'i okumamış olan onlarca okuyucuyla bir araya geliyorum. Onlara iyi yürekli, vicdanlı, merhametli ve umutlu olmak istiyorlarsa, yazarımızı okumaları gerektiğini söylüyorum. Yazdıkları bu kavramları bizlere çok iyi aktarıyor. Onun kitaplarını okuyanların tümü bu duygularda birleştiklerine inanıyorum. Dili, anlatımı, öykülerinin orjinalliği ve mücadelenin gücünü kitaplarında bulmak mümkün. Onu hiç okumayan, ama kitap okumayı seven her okur, kitaplarına bir başladıkları anda ondan vazgeçemeyeceklerine inanıyorum. orhan kemal-ışık öğütçü