MM1

 MUSTAFA MUTLU, UĞUR MUMCU’YU ANLATTI

Uğur Mumcu, öldürülüşünün 20. yılında CHP Ataşehir İlçe Başkanlığı’nda düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Gençlik Kolları tarafından düzenlenen etkinliğe konuşmacı olarak Gazeteci-Yazar Mustafa Mutlu katıldı. Sevda Olgun’un sunduğu etkinliğe CHP Ataşehir İlçe Başkanı Hakkı Altınkaynak, Ataşehir Belediyesi Başkan Vekili İnci Beşpınar, Gençlik Kolları Başkanı Murat Dursun ve partililer katıldı.

Saygı duruşu, ardından İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Sevda Olgun, Uğur Mumcu’nun 25 Aralık 1975 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan bir yazısını okudu: “(…) Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi...”

Ferit Aslan’ın bağlama eşliğinde bütün salonun katılımıyla söylediği “Uğurlar Olsun” adlı türküden sonra gazeteci yazar Mustafa Mutlu söz aldı.

Mutlu, Uğur Mumcu’nun tüm aydınlar için önemli bir isim olduğunu ama kendisi için ayrı bir yeri olduğunu belirterek çocukluğunda Uğur Mumcu’ya yazdığı bir mektuptan söz etti: “13 yaşlarımdayken yazmaya ve okumaya çok meraklıydım. Pek çok dünya klasiğini de okumuştum. Okuduğum ve etkilendiğim yazarlardan birisi de Uğur Mumcu’ydu. Yazılarını günü gününe takip ederdim. Uğur Mumcu’ya ‘Her gün sizden bir şey öğreniyorum ve size bir şey olmasından çok korkuyorum. Bunları da günün birinde sizin gibi onurlu bir gazeteci olmak isteyen bir çocuk olarak yazıyorum. Umarım günün birinde birlikte çalışırız.’ şeklinde bir mektup yazmıştım” Mutlu, hiç beklemediği şekilde Uğur Mumcu’dan 20 gün sonra bir yanıt aldığını belirterek konuşmasına şöyle devam etti: 20 gün sonra Uğur Ağabey’den el yazısıyla yazdığı bir mektup aldım: ‘Sevgili çocuğum; günün birinde birlikte çalışacağız ve yanlışların üzerine birlikte gideceğiz. Eminim, sen bizden bayrağı devralacaksın diyordu.” Mustafa Mutlu, gözlerinin dolmasına engel olamazken “Almaz olsaydım.” dedi sesi titreyerek.

“Hasan Tahsin soyundan gelen gazeteciler Meşrutiyet’in ilanından beri öldürülüyorlar, hapishanelere atılıyorlar, baskı görüyorlar. Ve Uğur Mumcu gibi binlerce parçaya ayrılıyorlar. Ama ne mutlu ki bir Uğur Mumcu’nun binlere ayrılan parçasından hiç olmazsa bugün hala onun düşüncesini, Atatürk, cumhuriyet, emek sevdasını devam ettiren yeni nesiller çıkıyor. Bir Uğur Mumcu’yu öldürüyorlar, bin Uğur Mumcu çıkıyor. Bugün Türkiye’nin dört bir tarafında anma etkinliklerinde o bin Uğur Mumcu konuşuyor ve milyonlar dinliyor” diyen Mustafa Mutlu, Uğur Mumcu’nun son yazılarına dikkat çekti: “’Bugüne kadar benzerini görmediğimiz bir koalisyon için tohumlar atılıyor. Bu tohumlara çok dikkat etmemiz lazım. Çünkü bundan 10-20 sene sonra bu tohumlar kin filizi olarak yeşerecek cumhuriyet ve cumhuriyet ilkelerini tehdit eder hale gelecek. Bu koalisyonun adını dinci bölücü koalisyon koymuştu. Tam 20 sene önce bu tespiti yaptı. İddia ediyorum ki öldürülmesinin nedeni bu koalisyonun adını koymasıydı.”

Mutlu, devletin İmralı ile yaptığı görüşmeler hakkında da görüşlerini açıkladı: “20 sene sonra geldiğimiz noktaya bakıyoruz. ‘İmralı’ diyorlar. Bir yanda İmralı, bir yanda devlet… İmralı, düne kadar kendilerinin bile bebek katili dedikleri terörist başıdır. Bugün, ‘Dindar bir adamdı aslında’ oluyor…  ‘Zaten o da bir baba, bakın çocuğu bile var’ oluyor… Ve devlet gidip onunla görüşebiliyor, pazarlık yapıyor. Ne görüşüyorsunuz denildiğinde yanıt çok basit: ‘Bir şey görüşmüyoruz. Onlar silahlarını bırakacaklar ve gidecekler’.  Adamlar 30 senedir bir şey talep ediyorlar. Ve sen gidip ayağına pazarlık yapıyorsun. Hangi illerimizi vereceksin, hangi hakları tanıyacaksın, hangi şehit analarını ağlatacaksın? Bu süreçten CHP dâhil olmak üzere duyarlı tüm insanlar etkilendi. ‘Akan kanı durduracağız. Bu barış görüşmeleridir, savaşı durduracağız’ dediler. Bu ülkede savaş yok. Bu ülkede bir terör örgütü var. Teröre karşı verilen bir mücadele var. Buna kredi vermiyorum. Ben Mustafa Mutlu olarak bu görüşmeye kredi vermiyorum ve sonuna kadar karşı çıkacağım.”

Mutlu’nun sözleri üzerine “CHP’ye mi geldik MHP’ye mi geldik” diyen 3 kişi salondan ayrıldı.

Bunun üzerine hayatı boyunca CHP’nin programlarını okumuş, saygı duymuş bir gazeteci olduğunu belirten Mutlu konuşmasının sonraki bölümünde Ahmet Taner Kışlalı’nın bir ülkede demokrasinin varlığından söz edebilmek için gerekli şartlar dediği “Laiklik, özgür ve eşit oy, siyasi partilere eşit oy, bağımsız yargı, sivil toplum örgütleri, güçlü ekonomi ile özgür medya” konusunda açıklamalarda bulundu. Mutlu, bu kriterlere bir de ‘umut’un eklenmesinin uygun olacağını söyledi.