Toplantı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıklamalarda bulundu.
Açıklamalardan satırbaşları şöyle;
· Koronavirüsü mücadelesini hep birlikte veriyoruz, başarı hepimizin. Çok iyi biliyoruz ki, mücadele bitmedi.
· Mücadelemiz kesintiye uğramadan muntazam devam etmelidir. Taviz vermezsek çok daha kısa sürede sonuç alırız.
· Ramazan ayındayız ve hiç alışık olmadığımız bir şekilde yaşıyoruz. Sakin, mütevazi iftar sofraları kuruluyor. Hastalığa karşı, her gün yeni iyi haberler alıyorsunuz. Ben bu duygularla Ramazanınızı kutluyorum.
· Salgın 201 ülkeye yayılmış ve hayatı değiştirmiştir. Geçen yıl Aralık ayında işin bu noktaya varabileceği akıllardan geçmiyordu. Türkiye sağduyusunu ortaya koydu ve 10 Ocak’ta acilen bir operasyon merkezi kurdu.
· 15 Ocak 2020’de bu yeni hastalığa karşılığa karşı bir rehber hazırlanıp yayınlandı. Bizim riske karşı hareket planımız, 11 Mart’tan tam 5 gün öncesine dayanmaktadır.
· Bakanlığımız 10 Ocak’ta operasyon kurulunu kurdu. Bilim Kurulu da aynı gün kuruldu, DSÖ’nün pandemi ilan etmesinden tam 39 gün önce.
· Türkiye, COVID-19 pandemi sınavdan şuana kadar yüzünün akıyla çıktı. Bizi bu noktaya, tedbirlere uyum ve titizlik getirdi.
· Filyasyonun bugüne kadarki başarısı büyüktür. Virüsün izini sürdük ve filyasyon dediğimiz bu iz sürmeyle, hastanın temaslı olduğu kişilere ulaşıp, tespitlerde bulunduk ve izole ettik.
· 11 Mart’tan bu yana test kapasitemizi sürekli artırırken, hiçbir testi tesadüfen yapmadık.
· Teste önemli olan, hastayla temas halinde olan kişilere odaklanmaktır. Biz filyasyonu büyük bir ağ kurarak gerçekleştirdik, filyasyon ekibimizin sayısı 5 bin 849’dur.
· Bugüne kadar filyasyon ekiplerince takibi yapılan kişi sayısı 464 bin 434’dür. Biz salgını bu yolla önledik. Salgınla ilgili devamında izlenecek yol budur. Filyasyon önemini son vakaya kadar koruyacaktır.
· Tıbbın bildiği ilaçlardan, kullanım şekillerini değiştirerek bambaşka sonuçlar aldık. İki ilaçla ilgili geliştirdiğimiz yaklaşımla, hasta kaybını düşüreceğimizi düşünüyoruz.
· Hastalarımızda zatürreye gidiş oranı azalmıştır, Türkiye’de vakaların pnömoniye dönüşünde yüzde 70’den yüzde 15’e düşüş gerçekleşmiştir.
· Dünyadaki uygulama yoğun bakım hastalarının ventilatöre erken bağlama yöntemidir. Deneyimlerimiz bunun tam tersi olduğunu gösterdi, artık erken değil ileri süreçte hastalarımızı ventiletöre bağlıyoruz ve hastalarımızı hemen entübe etmiyoruz. Bunun hastalığın seyrini değiştirdiğini görüyoruz.
· Hastanın yoğun bakıma geçişi söz konusu olmadan, sürekli yüksek akımlı oksijen akımını da gerçekleştiriyoruz ve böylece akciğer hasarlarını önlüyoruz. Bu uygulama ölüm oranlarındaki düşüşlerde önemlidir.
· Türkiye’de şu ana kadar hasta kayıp oranı yüzde 2,58’dir. Dünyada 80. sırada yer alıyoruz ölüm oranlarında.
· Olumsuz her gösterge geriliyor. Eğer tedbirlere uyulmasaydı, sokağa çıkma kısıtlaması ihlal edilseydi bugünkü başarıyı yakalayamazdık.
· Vefat oranları yüzde 10’lara indi.