Hababam Sınıfı çekimlerinin aşırı gergin bir gününde, elinde boya sandığı ile küçük bir çocuk sete doğru yaklaşır. Hem çocukluğunun verdiği merak, hem de setteki kalabalıktan birkaç kişinin ayakkabısını boyarım düşüncesi ile gelir sete. Afacan çekimleri izlemeye devam ederken komik bir sahne esnasında kahkaha ile gülüyor, yönetmen öfke ile sesin geldiği yere doğru dönünce katıla katıla gülmeye devam eden çocukla göz göze geliyor. Set çalışanları tedirgin, yine Ertem Eğilmez’in sinirleneceğinden korkuyorlar. Büyük usta yumuşuyor ‘Çağırın şu çocuğu yanıma’ diyor. Ertem Eğilmez’in ayakkabıları büyük bir titizlikle boyanıyor. Ertem Eğilmez soruyor afacana. ‘O Güldüğün gibi yine gülebilir misin?’ Gülüşü çok hoşun gidiyor ve senaryoda olmayan bir rol yazıyor hemen. Hababam Sınıfı mensupları ayaküstü dikilme cezası çekerken, gelecek, gülecek ve bir iki laf atıp gidecek. İşte o gülüşüyle Hababam Sınıfı filmlerinden hatırladığımız boyacı çocuk Tuncay Akça’dır.
Türkiye’nin en iyi yönetmenlerinden Ertem Eğilmez’i gülüşüyle etkileyip, kendine dünyanın en çok sevilen filmi olan Hababam Sınıfı serilerinde yer bulan Tunçay Akça ile sanat hayatı, iş hayatı ve projeleri üzerine kısa bir sohbet ettik. Bize oyunculuk hayatından bahseden Tuncay Akça bir ayakkabı boyacısıyken nasıl ünlü bir oyuncaya dönüştüğünü anlattı.
Herkes Hababam Sınıfı’ndaki o gülen, neşeli çocuğu, Bacaksız’ı tanıyor… Bize Tuncay Akça’yı anlatır mısınız? Kimdir Tuncay Akça?
“1963 Kastamonu Çatalzeytin doğumluyum. İlkokulu Fikirtepe Arif Paşa İlkokulu’nda okudum. Ortaokulu Koşuyolu Kazım Çimen Lisesi’nde orta ikiye kadar sürdürdüm ama sinema yüzünden ortaokulu bitiremedim. O yüzden dışarıdan devam edip bitirdim.
Yıllardır sanatın sinemanın içindesiniz, bu oyunculuk aşkı nerden geliyor? Sizi oyunculuğa yönelten neydi?
Sinemaya girmem 1975 yılında oldu. O dönemde bizim oturduğumuz Koşuyolu’na Hababam Sınıfı’nı çekmeye gelmişlerdi. Beni de arkadaşım zorla götürdü. Ben de o zamanlar ayakkabı boyacılığı yapan, manava, bakkala, kasaba yardım eden, ufak tefek, sıralara yetişemeyen sevimli bir çocuktum. Ertem Eğilmez, Adile Naşit’e bir rol anlatıyordu. Bana da ilginç geldi ve gülmeye başladım. Ama öyle bir gülmüşüm ki hayatında hiç film yakmayan, stop demeyen, Ertem Eğilmez stop dedi. Rahmetli Ertem Eğilmez çağırdı beni yanına, ayakkabısını boyattı. 10 lira verdi bana, 10 tane ayakkabı parası. ‘Ayıp değil mi neden gülüyorsun’ dedi. Aradan zaman geçtikten sonra “Yarın çantanı al, üniformanı giy gel” dedi. Sıraya dizilmiş öğrencilerin arasından “Geç bakalım şunların içinden ve gül” dedi. Bizim Hababam Sınıfı’na ve sinemaya girişimiz böyle tesadüfî gerçekleşti.
Siz hala Hababam Sınıfı oyuncusu olarak anılıp, birçok etkinliğe de Hababam Sınıfı oyuncuları ile katılıyorsunuz, bunun sebebi nedir? Hababam ekibini ayırmayan güç nedir?
İnsanlar Hababam Sınıfı’nın 40 sene 50 sene daha oynayacağını düşündüğü için HD yaptılar. O yüzden sokakta gören insanlar hala bizi Hababam Sınıfı oyuncuları olarak tanıyıp, seviyorlar. Bu durumdan dolayı benim başıma neler gelmedi ki… Bir gün çocuk oyununda oynarken ara verdiğimiz zaman çocuklardan birisi gelip, “Biliyor musun, ben senin çocukluğunu biliyorum” dedi. Hababam Sınıfı filmleri beni hala büyütmedi.

Hababam Sınıfı’ndan sonra hangi filmlerde yer aldınız, kaç tane filmde oynadınız?
Hababam Sınıfı’ndan sonra yüze yakın filmde oynadım. Gülen Gözler, Mavi Boncuk, Bizim Aile, Çıplak Vatandaş, Şalvar Davası gibi ismini sayamadığım yüze yakın film... Televizyonda da sekiz sene Bizimkiler adlı dizide oynadım. Televizyon ekranlarında çok fazla dizi ve reklamda yer aldım.
Hababam Sınıfı’nın büyüsü, ruhu ayrı… Sizin için de Hababam Sınıfı’nın diğer oynadığınız filmlerden bir farkı var mı?
Arzu Film’in önünde olduğu Ertem Eğilmez’in yaptığı filmlerin hepsi benim için çok önemli ve değerlidir. Hababam Sınıfı filmlerinin serisi de beni büyütmeyen çocuk olduğundan benim için değerlidir, gönlümdeki yeri ayrıdır.
Siz televizyonda da sinemada da yer aldınız. Hangisinde çalışmak sizi daha çok mutlu etti?
Ben sinema diyorum, çünkü Türk filmleri kaliteliydi. Aile, örf ve adetlerimize uygun bizi bize anlatan sıcak filmlerdi. Şimdi ise ahlaki ölçüleri bitmiş, benlikleri bitmiş, doğru, ilkeli, öğretici işler bitmiş diziler var meydanda. O yüzden ben hala Yeşilçam ve sinema aşığıyım.
Yeşilçam’a vefasız derler, sizce de vefasız mıdır Yeşilçam?
Aynen, doğrudur. Şimdiki oyuncular parayı kazanıyorlar ama dizilerden. Biz de eski Yeşilçam’da yokluk ve parasızlık içinde o büyük filmleri çektik. Çünkü biz işimize âşıktık, işimizi seviyorduk. Biz çok para kazanıyor gibi duruyorduk ve çoğu insan bu yüzden oyuncu olmak istedi ama öyle değildi. Bizim bu işte sosyal güvencelerimiz olmaması, sigortalarımızın yatırılmaması en büyük sorundu.
Çok değerli oyuncularla çalıştınız, onlarla çalışmanın bir zorluğu var mıydı?
Hepsi çok alçak gönüllü ve emekten yana olan insanlardı. Nerde olduğunun bilincinde olan insanlar olduğu için ben başrolüm, ben iyiyim havaları hiç kimsede yoktu. Eski Yeşilçam filmleri güzel filmler olduğu için hepsi başroldü ve hepsinin birbirine saygısı çok fazlaydı. Bizim dönemimizde kimse büyük değil, kimse küçük değildi, herkes aynı yerdeydi.
Biz sizi birçok sosyal etkinlikte görüyoruz, bunun sebebi nedir ve devamı gelecek mi?
Liselerde çocuklarla, engellilerle ilgili çalışmaya devam edeceğiz. Biz insanların var olduğu her etkinlikte olacağız. İnsanları mutlu edecek, bir nebze de olsa güldürecek her etkinliğin içinde olacağız.
Şu an için projeleriniz nedir?
Şu an Ataşehir Belediyesi’nde çalışıyorum ve burada çocuklar için yapmak istediğim çok şey var. Ben Ataşehir’de Battal İlgezdi ile devam edip, Ataşehir’de birçok kültürel etkinlik yapmak istiyorum. Sinema olarak da eski istiklal kahramanları ile ilgili bir projem var. Şu an üzerinde çalıştığımız bir Şerife Bacı hikâyemiz var. Bunun bütçesi de bir hayli fazla. İnşallah Kastamonulu iş adamları, sanatseverler de bu projemize sponsor olursa rahat çekeriz.
Ataşehir Belediyesi’ndeki mevcut göreviniz nedir?
NOVADA AVM’de çok amaçlı salonumuz var. Burada çocuklara tiyatroyu sevdirmek için çalışıyoruz. Gençlerle ilgili çalışmalarımız var. Ataşehir Belediyesi’nin Kültür ve Sanat Müdürlüğü’nde görev yapmaktayım. Yeşilçam’ın vefasızlığını unutturan Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’ye bana Ataşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Müdürlüğü’nde görev verdiği, sahip çıktığı için çok teşekkür ederim.

