kentsel dönüşüm 2

KENTSEL DÖNÜŞÜM RÜYA MI, KÂBUS MU?

 CHP Ataşehir İlçe Başkanlığı tarafından “Ataşehir’de Kentsel Dönüşüm Rüya mı, Kâbus mu?” konulu bir panel düzenlendi.

Salon Trio’da düzenlenen panelde Kentsel Dönüşüm Danışmanı Dr. Mühendis Erdal Köktürk ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı İnşaat Mühendisi Cemal Gökçe kentsel dönüşümle ilgili açıklamalar yapıp, sorulan soruları yanıtladı.

CHP Ataşehir İlçe Başkan Yardımcısı Güngör Gültekin yaptığı açılış konuşmasında 6306 sayılı ‘afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi’ hakkında kanunda ayrıntılı düzenleme yapılmasına karşın birçok konuda belirsizlik ve boşluk bulunduğunu, bu nedenle yasanın uygulanması sırasında önemli sakıncaların ortaya çıkabileceğini, çok büyük sıkıntıların yaşanabileceğini düşündüklerini, konunun daha iyi anlaşılabilmesi için böyle bir panel düzenlemeyi uygun gördüklerini söyledi. Panelin moderatörlüğünü yapan Binnur Miniç ise kentsel dönüşümün dünyada insana çok uygun bir uygulama olduğunu belirterek “Türkiye’deki yansımaları nasıl olacak bilemiyoruz” dedi. CHP Ataşehir İlçe Başkanı Hakkı Altınkaynak da yaptığı kısa konuşmada, konularında uzman olan konuşmacıların halkın kafasındaki sorulara yanıt vereceğini düşündüğünü belirtti.

 Kentsel Dönüşüm Danışmanı Dr. Mühendis Erdal Köktürk kentsel dönüşümle ilgili yeterli hazırlık, inceleme ve araştırma yapmadan ve bir model oluşturmadan kentsel dönüşümün alelacele gündeme getirildiğini belirterek “İktidar hazırlıksızdır. Kaynak sıkıntısı vardır ve çözülecek gibi de görülmemektedir. Kentsel dönüşüme halk desteği yoktur. Kentsel dönüşümün sebep olacağı hukuksal sorunların nasıl çözüleceği belirsizliğini korumaktadır. Kentsel dönüşüm entegre bir proje olarak düşünülmemektedir” dedi.

Köktürk bir kentsel dönüşüme halkın katılabilmesi için yapılacakları benimsemesi gerektiğinin altını çizerek konuşmasına şöyle devam etti: “AKP tarafından dayatılan kentsel dönüşüm, bir üst plana bağlı olarak ve stratejik yaklaşımlarla gerçekleştirilmesi gereken planlamadan kopuk, sosyal ve ekonomik hedefleri olmayan, ranta dönük ve yalnızca belirli alanlarda parçacı fiziksel düzenlemeleri tanımlayan, kent parçalarını daha yüksek yapılarla yenilemeyi amaçlayan, gerçekleşmesi olanaksız bir projedir ve başarısız olmaya mahkûmdur.”

Cemal Gökçe ise bugünkü kaynaklarda gelecek kuşakların da hakları olduğunu unutmamak gerektiğini hatırlatarak “Kentsel dönüşüm sürecinde, hak sahiplerinin bireysel hak ve tercihleri dikkate alınmalı, karar süreçlerine örgütlü bir şekilde katılmaları sağlanmalı. Uygulamalarda şeffaf olunmalı” dedi. Gökçe, kentsel dönüşüm dendiğinde akıllara yalnızca yıkmak ve güçlendirmenin gelmemesi gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Kentsel dönüşüme çevre, ulaşım, aş ve sağlıklı bir yaşam konusu olarak da bakmalıyız. 1999-2003 yılları arasında olası bir deprem sonrası çadır kurma alanı olarak belirlenen 470 toplanma alanından 300’e yakını yapılaşmaya açıldı. Ataşehir, trafik açısından birkaç yıl öncesine kadar İstanbul’un en sorunsuz yerlerinden biriydi. Şimdi ise en kötü yerlerinden birisi oldu. Her boş alana AVM ve gökdelen dikersen, o bölgenin ulaşımında ciddi ve büyük ulaşım sorunlarıyla karşı karşıya kalırsın.” Gökçe konuşmasında kentsel dönüşüm planlarının mal sahipleri kadar kiracıları da gözetmesi gerektiğini belirterek yerinde dönüşümün önemi üzerinde de durdu. Gökçe son olarak Ataşehir’in, bölgenin en değerli yerlerinden biri olduğunu, boş alan kalmayıp, binalar yükseldiğinde bölgenin en problemli yeri olacağını belirtti.