CHP 2
CHP Ataşehir İlçe Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı seçiminde görevli okul sorumlularını bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya katılan CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, “Sayın Başbakan 10 Ağustos’ta seçimi kaybederse muhtemelen kendisini demir parmaklıklar arkasında bulacak. Böyle bir korkuyu sadece kendisi için değil, ailesi, ‘Sıfırlama’ işinden sorumlu çocukları için de yaşıyor” dedi. CHP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde görevli okul sorumlularını bilgilendirme amaçlı toplantı düzenledi. CHP İl Başkanlığı’ndan gelen eğitim ve bilişim sorumluları cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl çalışılması gerektiği konusunda bilgi verdi. Ataşehir Belediyesi Nikâh Salonu’nda gerçekleşen toplantıya, CHP İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, İl Başkan Yardımcısı Doğan Çakmak, CHP Ataşehir İlçe Başkanı Hakkı Altınkaynak, Ataşehir Belediye Meclisi Başkanvekili Sadi Özata, CHP ilçe yöneticileri, meclis üyeleri ve seçimde görevli okul sorumluları katıldı. Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu anlatan slayt gösterisiyle başlayan toplantıda konuşan İlçe Başkanı Hakkı Altınkaynak, “İnanıyorum ki Pazar günü sandık başında yan yana, sorumluluk bilinciyle, yurttaşların oylarına sahip çıkacağız ve halkımızın iradesinin doğru bir şekilde yansıtılmasını birlikte sağlayacağız” diye konuştu. Hakkı Altınkaynak’ın ardından söz alan İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ise “Sandık sorumlularıyla ilgili birçok ilçemizde yaz dönemi olduğu için yapılan çalışmalara katılım az oldu. CHP’liler İstanbul Örgütü olarak bu seçimlerde Cumhurbaşkanı Adayımız Ekmeleddin İhsanoğlu’na ellerinden geldiğince sahip çıktılar” dedi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Salıcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir televizyon programında sarf ettiği ve tepki çeken “Benim için affedersiniz, Ermeni dediler” sözlerini eleştirerek, “Biz ne zamandan beri kimin Ermeni, kimin Gürcü, kimin Alevi, kimin Sünni olduğunu tartışıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nde bir Başbakan çıkıyor ve Ermeni yurttaşlarımız için böyle bir şey söylüyor” açıklamasında bulundu. Salıcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Başbakan, bu ülkede Cumhurbaşkanı adaylarından birisi için ‘Bakın bu Zaza’dır’ diyor. Yani Kürtler siz buna oy vermeyin anlamında söylüyor ya da Genel Başkanımıza ‘Bakın bu Alevi’dir’ diyor. Yani Sünni’ler siz buna oy vermeyin anlamında söylüyor. Sayın Başbakanın çok açık bir şekilde gelecek korkusu var. Bu ülkede çok insan Cumhurbaşkanlığı yaptı. Yaşayanlar aramızda başlarını önüne eğmeden geziyorlar. Bu ülkede çok insan başbakanlık yaptı. Yaşayanlardan birçok yerde kanaat önderi olarak yararlanılmaya çalışılıyor. Ama sayın başbakan 10 Ağustos’ta bu seçimi kaybederse ortalarda gururla dolaşabilecek eski bir siyasetçi olmayacak, çünkü muhtemelen kendisini demir parmaklıklar arkasında bulacak. Böyle bir korkuyu sadece kendisi için değil, ailesi, ‘Sıfırlama’ işinden sorumlu çocukları için de yaşıyor.”   “Huzuru Cumhurbaşkanı olmak için bozmak isteyen bir kişiye biz müsaade etmeyeceğiz” Türkiye’nin komşu ülkelerinde yaşanan çatışmalara da değinen Oğuz Kaan Salıcı, “Irak’ta mezhep çatışması var, Irak göz göre göre bölünüyor. Suriye’de siyasi ve mezhep çatışması oluyor. Etrafımızdaki birçok yerde bu sıkıntılarla karşı karşıyayız. Sayın Başbakan bu çatışmalar Türkiye’ye sıçrasın istiyor. Bu ülkenin sınırları, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra o günkü gücümüze göre çizilmiş olan sınırlar. Bu sınırların içinde yaşayan insanlar Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la beraber Müslüman olmadı. O daha ortada yokken İslam diniyle tanıştı ve Gayrimüslim olanlarla, inananlarla ve inanmayanlarla binlerce yıldır huzurla yaşadı. Böyle bir huzuru sırf Cumhurbaşkanı olmak için bozmak isteyen bir kişiye biz müsaade etmeyeceğiz” dedi. Oğuz Kaan Salıcı, Irak’ta kaçırılan konsolosluk görevlilerine ilişkin görüşlerini de şu şekilde dile getirdi: “Bizim 49 konsolosluk görevlimiz hala rehin. Ortada dolaşan dedikodular var. Seçimden 1 gün önce Başbakanın bir organizasyonuyla bu 49 görevli serbest bırakılıp seçim öncesi Türkiye’ye teslim edilebilir, bunu kullanmak isteyebilirler. O konsolosluk görevlilerini kaçıran, kendisine IŞİD denilen bir bela çıktı ortaya. Şimdiye kadar yeterince vahşet gördüğümüzü düşünüyorduk. Ama bunların yaşattıklarından sonra daha göreceğimiz çok vahşet varmış diye düşünüyoruz. Bunları İslam adına yaptığını söyleyen bir belayla karşı karşıyayız. Sayın Başbakan nedense bu örgütle ilgili olumsuz bir şey söylemekten ısrarla kaçınıyor. Bir şeyi söylemekten ısrarla kaçınıyorsanız gocunacak bir şeyiniz var demektir. AK Parti hükümeti çok açık bir şekilde Türkiye’nin dışında faaliyet gösteren, Türkiye’de taban kurmaya çalışan terör örgütüyle işbirliği yapıyor. Biz 10 Ağustos’ta sadece Recep Tayyip Erdoğan ile değil bu zihniyetle de savaşacağız. Türkiye’yi başkanlık sistemine ve diktatörlüğe götürmek isteyen bir adamla savaşacağız.” CHP 5 CHP 3