DEKUPE
  CHP’NİN EMEKTARLARINDAN DURSUN AKKUŞ KIZINI UZUN BİR YOLCULUĞA UĞURLADI CHP’nin ön seçim kararı almasıyla biz gazeteciler neredeyse her gün bir aday adaylık açıklamasına gidiyoruz. Bazen günde 2-3 açıklamayı izlemek için oradan oraya koşuyoruz. Açık söylemek gerekirse hem CHP açısından hem de ülke siyaseti açısından son derece olumlu gelişme oldu bu önseçim. Her gittiğimiz açıklamada ayrı bir heyecana tanıklık ediyoruz.   CHP’nin dışa dönük yüzünü görmek sevindirici. CHP İstanbul’da 1. bölgeden adaylık için başvuranların sayısı 380’e ulaştı. Aday adayları arasında partinin Ümran Köksüz, Gamze Akkuş İlgezdi, Mehtap Düzova, Barış Yarkadaş gibi popüler isimleri de var,  adını duymadığımız parti emekçileri de. Biz Ataşehir’de Gündem Gazetesi olarak mümkün olduğunca bütün adayları tanıtmaya çalışacağız. Geçenlerde Ataşehir ilçe binasında Gamze Akkuş İlgezdi’nin aday adaylığı açıklamasına katıldığımda enteresan bir ayrıntıya tanık oldum. Ben etkilendim ve sizle de paylaşmak istedim. Diş hekimi, siyaset bilimci Gamze Akkuş İlgezdi aday adaylığı konuşmasında “Doğu kökenli ve sosyal demokrat bir ailenin çocuğuyum. 3 dönem kurultay delegesi olan, yıllarca parti yöneticisi olarak partinin her kademesine emek veren bir babanın kızıyım. Sol ve partili bir gelenekten geliyorum” deyince, ön sırada hemen yanımda oturan yaşlıca bir partiliye çevrildi gözler. Dursun amca hemen yanımda oturuyordu. Açıklamanın bitiminde peşini bırakmadım, oturup söyleştik. Erzurum'un Aşkale ilçesinde 1935 yılında, CHP'li bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiş Dursun Akkuş. CHP saflarında mücadele etmek babasından miras kalmış. O günlerden beri de aynı çizgiyi sürdürmüş.  CHP'de 1993, 1995 ve 1998 yıllarında kurultay delegeliği yapmış. İlkokulu bitirdikten sonra İstanbul'a gelmiş, Tophane Sanat Okulu'nun akşam bölümüne devam etmiş. 1959 yılında Remziye Hanımla evlenmiş. Altısı kız, biri erkek yedi çocuk babası Dursun amca,  Türkiye’nin en çalkantılı dönemlerinde, bir yandan partisinin aktif bir üyesi, yöneticisi olarak çalışırken, bir yandan da 7 çocuğunu üniversitede okutmak için çabalamış. Bütün çocukları üniversiteyi bitirmiş hepsi severek yaptıkları bir mesleğe sahip olmuş. “Ben de eşim de çocuklarımızın okumasını çok istedik. Eşim ev kadınıydı. Ben de gecemi gündüzüme katarak çalıştım, didindim. Pek çok büyük firmanın, kurumun elektrik işlerini yaptım. Bana babamdan bir şey kalmadı.  Çocuklarıma bırakacak han, arsa da yok. Bizim en büyük mirasımız çocuklarımıza okuma olanağı yaratmak oldu” diyor. Babadan aldığı CHP sevdasını çocuklarına taşımış ve CHP Ataşehir İlçe Binası’na biricik kızı, diş hekimi Gamze’yi uzun bir yolculuğa uğurlamaya gelmiş. Dursun amca’ya “Neden CHP” diye soruyorum. Yanıtı şöyle oluyor: “Çocukluğumdan itibaren Atatürk, Cumhuriyet ve İnönü sevgisiyle büyüdük. Biz Atatürk’ü anne babamızdan daha çok severdik. O sevgi artarak devam ediyor. CHP'nin altı oklu bayrağını da milli bayrağımız zannediyorduk. Çocuklukta öyle biliyorduk, hâlbuki partimizin bayrağıymış. O günden beri partimin aşığıyım.” “Dursun amca, neler hissettin kızın milletvekili aday adaylığını açıklarken” diyorum. Yanıtı, “Gamze 5. sınıftan beri bütün CHP mitinglerinde yanımda oldu. Biz mitinglere ailece giderdik. Kızım o günlerden bu yana CHP'ye özüyle bağlı. Bir seçimde sandık başındayım. Oyumuzu en son biz kullanacağız. Oy kullanmaya giderken Gamze de benim yanımdaydı "Baba nereye oy vereceksin?" diye sordu. Daha iki yaşındaydı. 'Nereye vereyim kızım?' dediğimde, elini altı okun üstüne koydu.  Çokları bugün altı okun CHP'nin simgesi olduğunu bilmez, benim çocuğum iki yaşındayken biliyordu” oluyor. Dursun amca ile birlikte siyaset yapanların söylediğine göre, en büyük özelliği “eğilip, bükülmeyi” bilmemesi. Hep dimdik durmuş siyasette. Diplomasi yapmamış, hep doğru bildiklerini söylemiş, hep doğru bildiklerini yapmış. Hep güçlünün yanında güçsüzün, haksızın yanında haklının yanında durmuş. Peki kızını bu uzun yolculuğa uğurlarken kaygılı mı? Neler hissediyor? “Kızıma her zaman haklının ve ezilenin yanında olmasını öğrettim. Siyaset yaparken de bunu unutmayacağını biliyorum. Her zaman doğruluktan yana olsun. Atatürk ilkelerine ve laikliğe can-ı gönülden bağlı olmasını istiyorum. İsterse boynu gideceğini bilsin, hiç bir zaman zalimin yanında olmasın, mazlumun yanında olsun.” Hadi Dursun amca, kızını ziyarete gidelim diyorum. Birlikte bir fotoğrafını çekelim. Sohbetimizi sessizce dinleyen eşi Remziye Hanımı da alıp birlikte yola düşüyoruz, kızlarını çalışma ofisinde ilk kutlayanlar da onlar oluyor. Çiçeği burnunda aday adayı Gamze Akkuş İlgezdi annesiyle babasının elini öpüp helalliklerini alıyor. Bu kez ona soruyoruz “Gamze Hanım, babanızın yolundan gidiyorsunuz. Siyaset en önemli iddianız ne olacak?” Aldığımız yanıt “Ben babamdan hep dik durmayı öğrendim. Doğrularımın peşinden koşmayı, vicdanlı olmayı ondan öğrendim. O da kendi babasından öğrenmiş. Sadece ben değil, Dursun Akkuş’un bütün çocukları için aynı şey geçerli. Söz veriyorum babama, onun bize öğrettikleri siyasette rehberim olacak. Annemin hakkını da yemeyeceğim. Yetişmemde, meslek sahibi olmamda, siyasete gönül vermemde annem de en az babam kadar etkili oldu” oluyor.

DEKUPE 3 2 1