Siirt'te şehit olan J. Er Ozan Aslan İçerenköy Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi ve Cemevi'nde kılınan cenaze namazı sonrasında düzenlenen askeri törenin ardından toprağa verildi.
İçerenköy Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi ve Cemevi Yönetim Kurulu Başkanı Feti Bölükgiray konuyla ilgili olarak gazetemize açıklamalarda bulundu.
Bölükgiray "Şehidimiz, Cemevimizde cenaze namazı kılınarak, ibadet anlamında yapılması gereken hizmetler de yapılmak kaydıyla, askeri törenle götürülerek defnedildi. Buradan tekrar bir camiye götürülmesi söz konusu olmadı. Bir camide bir şehit cenazesi nasıl kaldırılıyorsa, bunların tamamı burada da yapıldı" dedi
Siirt'te şehit olan J. Er Ozan Aslan İçerenköy Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi ve Cemevi'nde kılınan cenaze namazı sonrasında düzenlenen askeri törenin ardından toprağa verildi.
Şehit J. Er Ozan Aslan'ın cenaze törenine ailesi, yakınları ve vatandaşların yanı sıra askeri yetkililer de katıldı. Tören; Cemevlerinde, bir şehit için yapılan ilk resmi tören olması nedeniyle de dikkat çekti.
İçerenköy Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi ve Cemevi Yönetim Kurulu Başkanı Feti Bölükgiray konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
CEMEVİNDE ASKERİ TÖREN
Bölükgiray, Siirt'te şehit olan Ozan Aslan'ın cenazesinin törenden bir gün önce derneğe getirildiğini belirterek "Cenazenin, Cemevimizden kalkacağı söylendi. İlk başta cemevinde cenaze namazı kılınıp, sonra Selimiye Camisine götürüleceği, oradaki düzenlenecek askeri törenle kaldırılacağı söylendi. Cenazenin kaldırılmasından bir saat önce, ailenin talebi olsa gerek 'Cenazemizi cemevimizden kaldırıyoruz. Askeri törenin de cemevinde yapılmasını istiyoruz' talebi geldi. Askeri yetkililer de uygun gördüler. Cemevimizde cenaze namazı kılınarak, ibadet anlamında yapılması gereken hizmetler de yapılmak kaydıyla, askeri törenle götürülerek defnedildi. Buradan tekrar bir camiye götürülmesi söz konusu olmadı. Bir camide bir şehit cenazesi nasıl kaldırılıyorsa, bunların tamamı burada da yapıldı" dedi.
"CAMİDE TÖREN YAPILABİLİYORSA, CEMEVİNDE DE YAPILABİLİR"
Bölükgiray, Cemevinden ilk defa bir şehit cenazesi kaldırıldığını, Türkiye'de de çok örneğini görmediğine vurgu yaparak "Tokat'ta bir şehit cenazesi tartışmalı şekilde kaldırıldı. Doğru mudur, kalksa mı, kalkmasa mı şeklinde, basına da o tartışmalı yanıyla yansıdı. Bu kimsenin haddi değil. Camide tören yapılabiliyorsa, cemevinde de yapılabilir. Bugün bunun örneğini gördük. Ailelere şu baskıyı yapıyorlar, bu çok önemli. Ailelere, 'Eğer cemevinden kalkarsa devlet töreninin dışına çıkıyorsunuz, çocuğunuzun şehitlik mertebesinde değerlendirilmemesi bile söz konusu olur' şeklinde ailelere tehditkâr davranışları da duyduk. Şahit olduğumuz bir şey yok ama ailelerin böyle ifadelerini duyduk. Herkesin kendi inancının gereklerini yerine getirdiği gibi, eşit yurttaşlık temeli doğrultusunda herkese bu ortamların sağlanması gerekir. Ordunun da, devletin de görevinin bu olması gerekir. Bugün buraya gelen komutanlar da sıkıntı yaşamadan bir tören yaptıklarını söylediler. Demek ki bir şeylerin önü açıldığı zaman kafadaki önyargı da kırılıyor, yıkılıyor. Bu da bizim açımızdan önemli" şeklinde konuştu.
"CEMEVLERİNİN İBADET YERİDİR"
Bölükgiray, cemevlerinin ibadet yeri olduğunu, kimsenin ibadetine karışmaması gerektiğine vurgu yaptı: "Askerde şehit olan canlarımızın aileleri cenazeleri cemevlerinden kaldırmak istemelerine rağmen gerek askeri yetkililer, gerekse de devletin kimi bürokratlarının resmi tören, askeri tören yapılacak, bunun da adresi camiidir dayatması alevi vatandaşlara hep yapılmıştır. Bunun doğru bir anlayış olmadığını düşünüyorum. Herkes kendi inançları doğrultusunda cenazesini nerden isterse oradan kaldırır ve buna da hiç kimsenin müdahale etmemesi gerekir. Esasen buradaki en önemli mesele şudur: Cemevleri ibadethane olamaz, olursa caminin alternatifi olur şeklinde bir bakış açısı var. Bu bakış açısının da ne kadar yersiz, ne kadar gereksiz olduğunun örneğidir aslında burada yaşadığımız."
"CEMEVİNDEN ŞEHİT CENAZESİ KALKMAZ DİYE BİR ALGI VAR"
İçerenköy Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi ve Cemevinde düzenlenen törenle pek çok algının da kırıldığına dikkat çekti: "5 yıldır burada cemevi hizmeti veriyoruz. Çevredeki halkımızın şaşkın bakışlarıyla da karşılaştık. Bir cemevinden şehit cenazesi askeri törenle uğurlanıyor. Tabii ki cemevinden şehit cenazesi kalkmaz diye bir algı var. Bu gelişmeyle birlikte önyargılı anlayışın giderek kırılacağını, vefat eden insanların ailelerinin kendi inançları doğrultusunda nerede istiyorlarsa cenazelerinin oradan kaldırılabileceğinin, camide yapılan askeri törenlerin kilisede de, havrada da, sinagogda da yapılabileceğinin açık örneğidir."
"HAKKIMIZDA DA ELEKTRİK İDARESİNİN HACİZ KARARI VAR"
Bölükgiray, cemevlerinin ibadethane olduğuna dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Türkiye'de birçok mahkemenin, DANIŞTAY'ın ve YARGITAY'ın kararı olmasına rağmen en son elektrik kurumunun Cem Vakfı hakkında icra davası açtığını, Cem Vakfının da konuyu mahkemeye taşıyarak kazandığını söyledi.
Bölükgiray, YARGITAY'ın "Cemevi bir ibadethanedir. Orada ibadet yapılıyor. Doğal olarak ibadet yapılan bir yere haciz uygulaması yapılamaz. Haciz kararını durduruyoruz" dediğini YARGITAY'ın Cem Vakfı kararının bir emsal olduğunu, kendilerinin de benzer bir davasının Ocak ayı içersinde Anadolu Adliyesi'nde görüleceğini söyledi: "Bizim hakkımızda da elektrik idaresinin haciz kararı var. Bizi arayıp 'Gelip eşyalarınızı haczedeceğiz' diyorlar. Bize 'Neden elektrik parasını ödemiyorsunuz?' diyorlar. Biz de burasının bir ibadet yeri olduğunu gelip, gezerek görmelerini söylüyoruz. Cami, sinagog, kilise, havra hangi yasalardan ne kadar faydalanıyorsa biz de o yasalardan o kadar faydalanmak istiyoruz. Eşit yurttaşlık hakkı talebi doğrultusunda biz de bu ülkenin yurttaşlarıyız. Aleviyiz, Alevi inancına sahip insanlarız; kendi inançlarımızın gereğini kendi ibadethanemizde yerine getiriyoruz. Bize, siz ibadethane olmazsınız şeklindeki bakış açısını doğru bulmuyoruz. Muhtemelen dava bizim lehimize sonuçlanır."
"'CEMEVLERİ İBADETHANE' DENMEDİKÇE BİZİM SORUNLARIMIZ ÇÖZÜLMÜYOR"
Bölükgiray, siyasetçi olmadıklarını, siyaset de yapmadıklarını, fakat sorunlarını da çözecek olanların siyasetçiler olduğunu berterek " Cemevleri, tamamen ibadete dayalı, bir inancın ifade edilmesine dayalı işler içersindedir. Devlet ise 'Oralar ibadethane değildir, ilim irfan yerleridir, kültür evleridir' diyor. Sayın Başbakan, Ocak ayına kadar 'Alevilerin de cemevleri sorunlarını çözeceğiz' dedi. Cemevleri ilim, irfan, kültür yerleridir. Belki de devletin kimi maddi katkılarıyla buralara da bir destek olacağız şeklinde bir düzenleme yapacaklar ama 'cemevleri ibadethane' demeyecekler. Bakanlar Kurulu kararıyla 'Cemevleri ibadethane' denmedikçe bizim sorunlarımız çözülmüyor."