Şair Behçet Necatigil’in anısına 1980 yılından bu yana ailesi tarafından düzenlenen Necatigil Şiir Ödülü'ne "Bir Adın Yolculuktu" adlı kitabıyla değer görülen Ülkü Tamer'e ödülü törenle verildi.
Ülkü Tamer, Doğan Hızlan başkanlığındaki Eray Canberk, Cevat Çapan, Refik Durbaş ve Turgay Fişekçi’den oluşan seçici kurul tarafından “1950’lerden günümüze çağdaş şiirimizin evrelerinde, yenilikçi bir şair olarak en önlerde yer aldı. Başlangıç yıllarındaki yenilikçi tavrı zamanla halk şiiriyle yakınlaşan bir yalınlığa dönüştü. Son kitabı Bir Adın Yolculuktu, onun şiir anlayışının yeni ve parlak bir örneği. Yalın şiirin türlü zorluklarıyla başa çıkarak, yalınlıkla büyülü şiir güzelliklerini buluşturan kitabıyla Ülkü Tamer, 2015 yılı Necatigil Şiir Ödülü’ne değer bulunmuştur” gerekçesiyle ödüle değer görülmüştü.
Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfı’nın Ortaköy tesislerindeki Hamdi Saver salonunda yapılan törende ilk olarak Ayşe Sarısayın babası Behçet Necatigil'i anlatan bir konuşma yaptı.
Sarısayın'dan sonra söz alan Selim İleri ise Behçet Necatigil ile olan dostluğundan söz ederek "Necatigil'i kaybettikten sonra onu daha fazla tanıdım, daha fazla sevdim. Bir kırılıştan, üzüntüden uzaklaşmak istediğim vakit mutlaka Necatigil'in dizeleri aklıma geliyor. Hayatımın en derin insanı ve en büyük yoldaşı Necatigil oldu" dedi.
Seçici kurul adına söz alan ve Ülkü Tamer'in 67 yıllık arkadaşı Cevat Çapan da şöyle konuştu: "Hem Necatigil hem de Ülkü Tamer hakkında konuşmak benim için büyük onur. 30 yıl önce Necatigil ödülünü alırken duyduğum heyecanı duyuyorum. 1948 yılından beri Ülkü ile kesintisiz bir dostluğumuz oldu. Bu yıllar içinde Ülkü'nün şiirinin nasıl gelişip güzelleştiğini, bizden genç olduğu halde bize örnek olabilecek ustalıklarla, okurlarına sunduğu şiirleri, çevirileri her yıl artan bir hayranlıkla izledim. Ülkü'ye ödülünü vermekten dolayı büyük mutluluk duyuyorum" dedi.
Tamer'e ödülü Cevat Çapan ve Selma Necatigil tarafından verildi.
Ülkü Tamer de yaptığı konuşmada Behçet Necatigil adıyla onurlandırılmaktan dolayı mutlu olduğuna vurgu yaparak "Behçet Hocanın şiirleriyle Cevat ile birlikte öğrenciyken tanışmıştık. Necatigil, Kabataş Lisesinde öğretmendi. Kabataş Lisesindeki arkadaşlarımızı kıskanırdık. Tanışmamız da 1958'de oldu; Onat Kutlar, Kemal Özer ve Adnan Özyalçıner ile birlikte... Bizi de uvertür gibi edebiyat matinelerine çağırırlardı, büyük starlardan önce şiirler okumamız için. O edebiyat matinelerinde Behçet Hoca ile tanıştık. Zamanla o tanışıklık ayaküstü çene çalmak yerine, özellikle Memet Fuat'ın Yeni dergi'yi çıkardığı dönemlerde yayınevinde yapılan uzun sohbetlere dönüştü. Behçet Hoca çok sevdiğim bir yazar ve insandı" şeklinde konuştu.
Tamer, Behçet Necatigil ile yaşadığı bir anıyı da anlattı: "Hocamızı gülümseyerek anmak için küçücük bir anımı anlatmak istiyorum: İlk edebiyat matineleri döneminde salonlar çok kalabalık olurdu. Millet ayakta kalırdı. Her hafta yapılırdı. Ve biz de her hafta bir yerlere giderdik. Bir gün Behçet Hoca 'Ne olacak bizim bu halimiz? Her hafta bir yerde okuyoruz. Müzeyyen Senar'ı geçtik' dedi. Anısı önünde saygıyla eğiliyorum."
İstanbul Gaziantepliler Derneği de Ülkü Tamer'e Gaziantep kültürüne katkıları nedeniyle bir plaket verdi.
Kadir İncesu