1
Kendisi de Ataşehir’de öğretmenlik yapan Eğitim-Sen 2 No’lu Şube Sekreteri Taylan Zengi’den eğitim sisteminde yapılan değişikliklerden, yeni öğretim yılında da gündeme gelen ‘kayıt parası’na, çok tartışılan ve hala gündemde olan, birçok okulun İmam Hatip’e dönüştürülmesine dair değerlendirmelerini aldık. Ortaokuldan liseye geçerken yapılan sınavlarda sürekli bir değişime gidiliyor. OKS, SBS şimdi de Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG)…  TEOG nedir? Bu yıl ortaöğretim kurumlarına yerleştirme tercihleri iki liste üzerinden yapılacak, ilk listedeki 15 okula yerleşemeyen öğrenci, ikinci listedeki 6 okul türünden (Fen lisesi, Sosyal Bilimler lisesi, Anadolu lisesi, Meslek ve Teknik Anadolu, Anadolu İmam Hatip, Çok Programlı Anadolu) en az dördünü seçerek, içlerinden birisine kaydını yaptıracaktır. Ancak her iki listeden hiçbirisine yerleşemeyen öğrencilerin MEB tarafından otomatik olarak evine en yakın okula yerleştirileceğinin açıklanmış olması, çok sayıda öğrenciyi ve velisini ciddi anlamda endişelendirmektedir. Çünkü söz konusu otomatik yerleştirme ile öğrenciler istemese bile sadece adreslerine yakın olduğu için meslek liselerine ya da İmam Hatip liselerine otomatik olarak kayıtları yapılacaktır. Eğitim sisteminde sürekli değişiklik yapılması ne kadar doğru? Öğrenciler bundan nasıl etkileniyorlar? Eğitimin niteliği ciddi anlamda düşüyor. Öğrenciler, öğretmenler ve veliler açısından ciddi anlamda sorunlar ortaya çıkıyor. Türkiye’deki siyasi iktidarlar hep kendi siyasal ihtiyaçlarından bir eğitim sistemi oluşturmaya çalışmışlardır. Ama yapılan her değişiklik eğitim sisteminin içinden çıkılamaz bir kaosa sürüklemiştir. Bunun en son örneklerinden birisi de 4+4+4 eğitim düzenlemesidir. 4+4+4 sistemiyle kız çocuklarının okula gitme oranını düştüğü görüşlerine ilişkin ne söylersiniz? Eğitim-Sen tarafından yapılan araştırmalarda 4+4+4 değişikliğinden sonra kız çocuklarının okullaşma ve okula devam etme oranında ciddi düşüşler olduğu ortaya çıktı. Daha çok Anadolu’da, kırsal kesimlerde okullaşma oranının düştüğünü görebiliyoruz. Yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. Okullara kayıt sırasında  ‘bağış’ adı altında kayıt parası alınması her dönem gündeme gelir. Bu yönde size gelen şikâyetler var mı? Zaman zaman bu tip şikâyetlerle karşılaşıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı her kayıt dönemi öncesi valiliklere okullarda kayıt sırasında para alınmayacağına dair bir genelge gönderir. Ancak gönderilen genelgede okul aile birlikleri üzerinden ‘gönüllü bağış’ diye bir uygulama tarif edilir. Bu da aslında zorunlu bir bağışa dönüşmüş durumdadır. Kayıt parasıyla ilgili şikâyetler üzerine çeşitli soruşturmalar yapılıyor. Bunlardan bir kısmı sonuçlandırılıyor ama baktığınızda çok titizlikle yapıldığını da söyleyemeyiz. Veliler böyle bir durumla karşılaşınca şikâyet edersem çocuğumun kaydı yapılmaz endişesi taşıyorlar mı? Veliler okullara kayda giderken bir para talebi olacağının bilinciyle gidiyorlar. Bu yönlendirmeyi reddettiklerinde çocuklarının okula kaydedilmeyeceği endişesini taşıyorlar. İtiraz eden veliler oluyor, burada da çocuğu kaydetmeme gibi tutumlar ortaya çıkabiliyor. Dikkat çekilmesi gereken konu; AKP hükümeti 12 yıllık iktidarı boyunca özel okullara çeşitli destekler sunmak için kamunun kaynaklarından yararlanmıştır. Milli Eğitim ve Maliye Bakanlıklarının hazırlamış olduğu ve 7 Ağustos 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğe göre özel okullara gidecek 250 bin öğrenciye 800 milyon TL destek verileceği açıklanmıştır. Devlet okulları kaynak talebinde bulunduğunda kaynak yok cevabını veren bakanlıklar konu özel okullar olunca 800 milyon TL’lık bir kaynak ayırabilmekte. Yine Eğitim-Sen’in bir araştırmasına göre bir veli bir öğretim yılında bir öğrenci için 3,5- 4 bin TL para harcamış oluyor. Devlet okullarındaki eğitimin tüm yükü velilerin sırtına yıkılmış durumda. Siz Esatpaşa’da görev yapıyorsunuz. Orada eğitim konusunda ne gibi şikâyetler var? Ataşehir’e baktığımızda İstanbul’un birçok yerinde yaşanan sorunlar bu bölgede de yaşanmakta. Bunların başında sınıfların kalabalık olması, okulların alt yapı eksikliklerinden kaynaklı eğitim öğretim sürecinde derslerin işlenmesi konusunda sorunlar yaşanması geliyor. Bu okul dönüşümlerinden kaynaklı öğrencilerin uzak okullara gitmek zorunda kalmaları ciddi bir sorun. Okul dönüşümlerinden kaynaklı bazı okullarda öğretmenlerde norm kadro fazlası olması, bu yüzden istemediği okullara gitmek zorunda kalması bu süreç içerisinde yaşanan sorunlardır. Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz ‘Bonzai’ adlı uyuşturucu maddenin kullanımına bağlı ölümler arttı. Kullanım yaşının ilkokul seviyesine düştüğüne dair raporlar var. Eğitim- Sen’in okullarla ya da STK’larla yaptığı ya da yapacağı bir çalışması var mı? Eğitim-Sen’in kamuoyunu bilgilendirme amaçlı çalışmaları var ama bununla ilgili bu maddelerin kullanımının yaygın olduğu bölgelere dair somut bir çalışmamız yok. Önümüzdeki süreçte, tabiplerle, psikologlarla kullanımın yaygın olduğu mahallelerdeki okullarda bilinçlendirme çalışması yapmaya dair bir planımız var.