7 Haziran Genel Seçimleri'ne sayılı günler kala özellikle ekonomik vaatleriyle dikkat çeken Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gazetemize özel açıklamalarda bulundu.   Cumhuriyet Halk Partisi, uzun yıllar seçim meydanlarında hep özgürlük, demokrasi ve insan haklarından söz etti. İlk kez, 7 Haziran Genel Seçimlerinde farklı bir yol izleyerek ezberleri bozdu. Partili olmayan seçmenin de ilgi odağı oldu. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'da seçim bildirgesini açıkladığında bu kez ekonomik vaatler ön plandaydı. İşçinin, memurun, emeklinin, çiftçinin yaşam şartlarını kolaylaştıracak vaatler büyük ilgi gördü. Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki Cumhuriyet Halk Partisi, uzun yıllar partide uygulanmayan ve bütün partililerin özlemi olan önseçimi de uygulamaya koyarak parti tabanında güven tazeledi. Bazıları alınan bu karardan dolayı pek memnun olmasa da, parti tabanında vekili kendisinin belirlemesi heyecan yarattı. Önseçimler coşkulu ve demokratik bir ortamda gerçekleştirildi. Önseçim kararı alındığında başlayan coşku, milletvekili listeleri belirlendiğinde daha da arttı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tabanını oluşturan halk, seçim çalışmalarına hemen başladı. Hem önseçim hem de Cumhuriyet Halk Partisi'nin seçimleri kazanması halinde yapmayı vaat ettiği işler, rüzgârın bu kez farklı bir yönden esmesine neden oldu. Yapılan anketlerin sonuçlarına baktığımızda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yapmayı vaat ettiği her şeyin, muhalefet  tarafından "Kaynağın ne?" şeklinde sorgulanması da, CHP'nin oy oranının yükselmesine engel olamadı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kararlı, kendinden emin tavrıyla halkın özellikle ekonomik sorunlarına çözüm bulacak projelerini seçim meydanlarında anlatıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yoğun miting çalışmaları arasında gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Himmet Kaya’nın sorularını yanıtladı.   13 yıllık AK Parti iktidarı sonrası gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? 13 yıllık AKP iktidarı boyunca milletin polisle arasını açtılar, milletin devletle arasını açtılar, milletin dinle arasını açtılar, sporla, sanatla, milletin milletle arasını açtılar. Bugün, 6 milyon 700 bin işsiz, 17 milyon yoksul, sinmiş bir medya, kimliğini yitirmiş bir iş dünyası var. Gelinen sonuç bu. Komşularla sıfır sorun dediler, bir komşumuz bile kalmadı. Biz bu tabloyu değiştireceğiz, çünkü yaşanacak bir Türkiye istiyoruz. Çizdiğiniz bütün bu olumsuz tabloya karşı CHP neler yapmayı vaat ediyor? Karamsar bir tablo olduğunu biliyoruz ama asla umutsuz değiliz bu tabloyu yakıp geçeceğiz. Yaşanacak bir Türkiye kurmak için dört ayaklı bir strateji izleyeceğiz. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, devletin saydamlığını göreceksiniz. Türkiye ekonomik büyüklüğü itibariyle dünyanın 19. ülkesi, iki yıl önce 17. ülkeydi. İnsani gelişmişlik endeksinde tam 69. sıradayız. Hedefimiz Türkiye’yi insani gelişmişlik endeksinde ilk 20’ye sokmak. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü esas alacağız. Siyasi Ahlak Yasasını çıkaracağız, siyaset asla zenginleşme aracı olmayacak. 12 Eylül askeri darbesinin mirası olan ve demokraside derin yaralar açan tüm yasaları; yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. Milletin vekillerini milletin kendisi seçecek, lider sultasına son vereceğiz. Medyanın üzerindeki bütün baskıları kaldıracağız, medya özgürlüğünü sağlamayan bir siyasal anlayışın demokratik değerleri boştur. Hiç kimsenin inancına, hiç kimsenin yaşam tarzına, siyasal düşüncesine asla müdahale ettirmeyeceğiz.   Seçim barajı çok tartışılıyor. HDP’nin barajı aşması durumunda koalisyon ihtimali doğar mı? HDP’nin, parlamentoda yer alması gerektiğine inanıyoruz. Parlamenter demokrasiye inandığını vurgulayan bir parti hakkında aksini de düşünemeyiz. HDP de koalisyon alternatifimiz olabilir. Bu durum, kriterlerimiz doğrultusunda MHP için de geçerli. Cumhuriyet Halk Partisi lideri olarak Kürt sorununu sadece biz çözeriz diyorsunuz. Kürt sorununu nasıl bir yol izleyerek çözeceksiniz?  Kürt sorunu çözerse CHP çözer. CHP dışında hiçbir irade bunu çözemez. Bu sorunu çözmek için adres TBMM’dir. Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine dair kanun çıkarıldı. Kanunda alınan kararlara ilişkin kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesi gerektiği yazıyor. Ancak bugüne kadar hükümet kanadından bir açıklama duymadık. Bu sorunu çözmek isteyenler dört şarta uymak zorundadır. Samimi ve dürüst olacaksınız; gizli bir ajandanız olmayacak; millete izah edemeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz; muhalefete bilgi vereceksiniz. Bu dört şarta uyarsanız bu sorunu çözme noktasında sağlıklı bir iradeyi ortaya koyarsanız.  İşsizlik şu anda Türkiye’nin en önemli sorunu. Bu sorunu nasıl çözeceksiniz, ekonomi konusunda ne gibi projeleriniz var?  Bugüne kadar işsizlik sorununu çözmek için somut bir adım atılmadı. Okullarda ailelerin cebinden tek kuruş çıkmadan, iş garantili eğitimi başlatacağız. Teşvik sistemini de yeniden şekillendireceğiz, bölgesel teşvikten sonra sektörel teşviğe önem vereceğiz, gerekirse firma özelinde teşvik yapacağız. Vergi, sigorta borcu olmayan KOBİ’ler bir yıl boyunca ödedikleri vergi kadar sıfır faizli kredi alacak. Bu sayede Türkiye’de üretim artacak ve istihdam artacak.13 yıldır bu ülkede refah eşitçe bölünmedi. Bugün 17 milyon yoksul var. Bu yoksul insanlar son on yılda bankalara 128 milyar dolar para ödediler. Birileri köşeyi döndü, nüfusun yüzde 1’i Türkiye servetinin yüzde 54’üne sahip. 5 milyon vatandaşı borç batağında. 1 milyon 20 bin kişi borcumu ödeyeceğim dedi ama ödeyemedi. Sözüm söz 4 yılda Türkiye’de yoksul kalmayacak. İşsiz evlat vergisi diye bir şey getirdiler. Evlat var işsiz ama işsiz olduğu için baba vergiyi ödeyecek. Böyle bir şey duydunuz mu? Aile sigortası getireceğiz, hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak.  Seçim beyannamenizin ilk sırasında emeklilere yönelik çalışmalar yer alıyor. Emeklilere bayramlarda birer maaş ikramiye vereceğinizi açıkladınız. Bu projelerinizden bahseder misiniz?  Emekliler bizim her şeyimiz. Bu ülke için alın teri döken, üreten insanlarımızdan bahsediyorum. Yurttaşlarımızın çalışmalarının karşılığını emeklilik dönemlerinde de almaları gerekiyor. Ancak şu anda alabiliyorlar mı? Hayır. Aldıkları emekli maaşı yetmediği için çalışmaya devam etmek zorunda kalıyorlar. Ülkemizdeki 11 milyon emekliye Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye vereceğim. Yurttaşlarımız da emekli oluyor ama geçinemiyor. Bu nedenle emekli olduktan sonra çalışmaya devam ettiği için emekli maaşından yapılan yüzde 15 kesintiyi de kaldıracağız. Emekliden hastanede, eczanede, bankada para kesiyorlar. Bu üç ayrı kesintiyi de kaldıracağız. Emeklilerin hak ettiği yaşamı sağlamak boynumuzun borcu. “GELİR DENGESİZLİĞİNİ ORTADAN KALDIRACAĞIZ”  Bildirgenizde yer verdiğiniz ve ülkemizin kanayan yarası olan taşeronlaşmayla ilgili nasıl bir çalışma yapacaksınız? Taşeron işçilerin tamamını kadrolu olarak işe alacağız.  Taşeron işçi kavramı kalmayacak. Tamamını kadrolu olarak işe başlatacağız. CHP iktidarında çağdaş köleliğe izin vermeyeceğiz. Asgari ücretle ilgili olarak yaptığınız açıklamalar da büyük yankı uyandırdı. Bu açıklamalarınızın ardından hükümet kanadından gelen “Kaynak nerede” sorusuna ne diyeceksiniz? Gelir dengesizliğini ortadan kaldıracağız.  Asgari ücreti 1500 TL yapacağız. Asgari ücret üzerinden alınan vergiyi kaldıracağız. Bunca yıldır iktidardalar konut sorununu da çözemediler. Asgari ücretle çalışan yurttaşlarımız gelirinin neredeyse büyük kısmını kiraya veriyor. İktidarımızda arsa payı alınmayacak ve ayda 277 lira taksitle 70 metrekare evler yapacağız. Kaynak nerede diye soranlara da şunu söyleyeyim: Son 12 yıllık AKP iktidarında harcanan para, AKP iktidara gelene kadar, yani 79 yılda harcanan paradan çok daha fazla. 79 yılda 546 milyar dolar vergiden toplanan para harcanmış. 95 milyar dolar iç borç, 130 milyar dolar dış borç yapılmış. 8 milyar dolar da özelleştirme geliri var. Toplam 779 milyar dolar para harcanmış. AKP iktidarına baktığınızda yani son 12 yılda: Vergi gelirleri 1,5 trilyon dolar, iç borç 96 milyar dolar, dış borç 273 milyar dolar, özelleştirme geliri 52 milyar dolar. Toplam harcanan para 1 trilyon 900 milyar dolar. Türkiye’de para var. Sorun parada değil, sorun parayı nerede kullanacağında yatıyor. Tarımda nasıl bir politika izleyeceksiniz? Çiftçiler için neler yapacaksınız? 13 yıllık AKP iktidarında iki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Çünkü çiftçi ektiğinin karşılığını alamıyor, zarar ediyor. CHP iktidarında ürün alım fiyatı bir yıl önce belirlenecek. Yani çiftçi ektiği üründen ne kazanacağını bilecek. Eğer çiftçi üretseydi Soma, Ermenek olmayacaktı, eğer çiftçi üretseydi onların çocukları yetim kalmayacaktı.  Çiftçiye mazotu 1,5 liradan vereceğiz. Buna karşı çıkanlara diyorum ki: lüks tüketim maddelerine, inciye, pırlantaya sıfır vergi uyguladıklarında oluyor da çiftçiye verilen mazota neden sıfır vergi uygulanmasın. Bugün yargıda gelinen durum herkesçe malum. İktidara geldiğinizde yargıyla ilgili yapacağınız çalışmalar nelerdir? AKP toplumun bütün dinamikleriyle oynadı. En tehlikelilerinden birisi de hukuk sisteminde yaşananlar. Bir toplumda hukuk işlemiyorsa çürüme hızlanır. Bugüne kadar düzmece delillerle içeride tutulan, yıllarca yargılanmayı bekleyen bu esnada yaşamları sona eren, hayatları karartılan insanlar var. Tüm bunlar adalete olan inancı zedeleyen durumlar.  Biz adli kolluğu getireceğiz, böylece soruşturmalarda siyasetin gölgesini kaldıracağız, gizli tanık uygulamasına kesinlikle son vereceğiz. HSYK’yı ikiye ayıracağız. Avukatları ve savcıları iddia makamıyla savunmayı aynı düzende karşılıklı oturtacağız. İktidara gelmeniz durumunda kısa vadede yapmayı planladığını işler nelerdir? İlk yapacağımız iş emeklilere bayramlarda birer maaş ikramiye verilmesinin kanununu çıkaracağız. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Taşeron işçileri kadroya alacağız. Kredi kartı ve tüketici kredisi borcu olanların faizlerinin yüzde 80’ini sileceğiz. Siyasi ahlak yasasını çıkaracağız. İlk 100 günde TBMM’de kesin hesap komisyonunu kuracağız. Bir yıl içinde hiçbir üniversite öğrencisi benim yurt sorunum var diyemeyecek. Vergi ve prim borcu olmayan KOBİ’ler ve esnafa sıfır faizli kredi vereceğiz.  Dış politikaya gelirsek, komşularımızla özellikle Suriye ile ilişkiler gergin. İlişkiler normalleşir mi? Ortadoğu’ya barışı getirebiliriz. Türkiye müdahil olmazsa, geçmişte olduğu gibi başvurulan ülke olursa sorunları çözeriz. Fakat Türkiye o şansını AKP’nin savaş politikaları yüzünden kaybetti. Cumhuriyet tarihinde hiç bu kadar kötü bir dış politika izlenmedi.  Seçime sayılı günler kaldı. Başbakan Davutoğlu ile birlikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da iktidar partisine seçim meydanlarında oy istiyor. YSK, Cumhurbaşkanının tarafsızlık ilkesini çiğnediği gerekçesiyle yapılan başvuruları reddetti. Ne söylersiniz? Bu konuyu, seçimde oy kullanacak insanların vicdanına bırakmak lazım. Tarafsızlığı konusunda TBMM’ye gelip namusu ve şerefi üzerine yemin eden bir insanın seçildikten sonra yeminini bir tarafa bırakıp iktidar için oy istemesi hiçbir ahlakın kaldıracağı bir şey değil. YSK sorumluluğunun gereğini yerine getirmemiştir. YSK’nın, Cumhurbaşkanı’na ettiği yemini hatırlatmak zorunluluğu vardı ama yapmadı.  Sayın Kılıçdaroğlu, 7 Haziran Genel Seçimlerine sayılı günler kaldı. Bu seçimler Türkiye’nin kader seçimleri olarak adlandırılıyor. Sandığa gidecek seçmenlere neler söylemek istersiniz? Tüm yurttaşlarımız ülkenin bugün geldiği durumu göz önünde bulundurarak sandık başına gitsin. Bize yetki versinler Türkiye’yi bulunduğu karanlıktan çıkarıp aydınlık günlere taşıyalım. Partililerimizden de son güne kadar projelerimizi halka anlatmalarını; seçim günü de sandığa sahip çıkmalarını istiyoruz.