Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İçerenköy Cemevi Gençlik Komisyonu tarafından organize edilen etkinlikte ‘Lal Gece’ adlı filmin gösterimi yapıldı. Filmi, başrol oyuncusu İlyas Salman da izledi
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İçerenköy Cemevi Gençlik Komisyonu tarafından düzenlenen sinema günleri kapsamında film gösterimleri devam ediyor. Bugüne kadar “Saklı Hayatlar” ve “Dersim’in Kayıp Kızları” adlı filmlerin gösterimi yapılmıştı. Geçtiğimiz hafta ise 24 Ağustos 2012’de vizyona giren başrollerini İlyas Salman ve Dilan Aksüt’ün oynadığı ve Reis Çelik tarafından yönetilen “Lal Gece” filminin gösterimi yapıldı. “Lal Gece” ile İlyas Salman, Altın Portakal En İyi Oyuncu ödülüne de değer görülmüştü. Filmi yaklaşık 300 kişi ile birlikte izleyen İlyas Salman, gösterim sonrası film hakkında açıklamalarda bulundu.
İlyas Salman, alkışlar arasında geldiği sahnede filmin konusu üzerine açıklamalarda bulundu.
Salman, “Filmin konusu çok net, belli. Çevre tarafından aldatılmış bir adam, namus meselesi dediğimiz çetrefilli yalan yüzünden önce annesini vuruyor, sonra amcasının emriyle bir başkasını vuruyor. Yıllarca hapis yatıyor. Dönüşünde de kendinden çok küçük yaşta bir kızla evlenmek zorunda bırakılıyor. Öyle bir öykü ki, adam ömrünün yarısını hapiste geçirmiş. Hapishanede yazarıyla çizeriyle, okuruyla, aydınıyla yattığı kadar cahili, katili, canisiyle, hırsızıyla yatıp kalkmış. Onun için biraz yaşamın sillesini yerken, yaşamı da öğrenmiş. Onun için kızla gerdek gecesine girdiği zaman sabaha kadar bir vicdan muhasebesi içerisinde. Biz burada sadece satılan kız çocuklarımızı değil, genel anlamda erkek erkil toplumda cinsiyet gözetmeksizin kullanılan bütün insanları işlemeye çalıştık. Onun için burada suçlu kim demeyeceğiz. Aslında erkekerkil toplumu güden kapitalist toplum suçludur. Biz onu göstermeye çalıştık” dedi.
Salman, filmin sonunda evden gelen tek el silah sesine de dikkat çekerek şöyle konuştu: “Dikkat ederseniz filmin sonunda tek kurşun sesi geldi. Çoğunuz merak etmişsinizdir, o kız çocuğunu mu vurdu, kendini mi vurdu, ikisi sırt sırta verip tek kurşunla birlikte mi öldüler. Farklı yorumlar yapılabilir. Benim inancım o ki; tek kurşun mevcut erkekerkil topluma sıkılmış bir kurşundur, o iki kader kurbanına değil.”
Salman, aşkların da emekle üretildiğini belirterek, filmde aşkın öldürülüşüne şahit olunduğuna dikkat çekti.
Salman bir soru üzerine de “Umutsuzluk insanın en büyük düşmanıdır. Eğer 5-10 kuşak sonrası daha güzel bir dünyada, daha demokratik bir dünyada, daha paylaşımcı bir dünyada aşk içinde yaşayacaksak şimdiden bir harcanalım daha iyi.. Onun için tek çare yan yana gelebilmek. Tek başına bir şey ifade etmiyor sesimiz. Şairin ‘Hak bildiğin yolda yanız başın ada olsan yürüyeceksin’ sözü geliyor aklıma” şeklinde konuştu.
İlyas Salman son bölümde şiirlerini yorumladı ve bir türkü okudu.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İçerenköy Cemevi Gençlik Komisyonu Başkanı Ahmet Gelirli de gazetemize yaptığı açıklamada, Gençlik Komisyonu olarak özellikle kültürel çalışmalara devam edeceklerini söyledi. “Lal Gece”yi PSAKD Sultanbeyli Gençlik Komisyonu üyeleri de izledi.
İlyas Salman, alkışlar arasında geldiği sahnede filmin konusu üzerine açıklamalarda bulundu.
Salman, “Filmin konusu çok net, belli. Çevre tarafından aldatılmış bir adam, namus meselesi dediğimiz çetrefilli yalan yüzünden önce annesini vuruyor, sonra amcasının emriyle bir başkasını vuruyor. Yıllarca hapis yatıyor. Dönüşünde de kendinden çok küçük yaşta bir kızla evlenmek zorunda bırakılıyor. Öyle bir öykü ki, adam ömrünün yarısını hapiste geçirmiş. Hapishanede yazarıyla çizeriyle, okuruyla, aydınıyla yattığı kadar cahili, katili, canisiyle, hırsızıyla yatıp kalkmış. Onun için biraz yaşamın sillesini yerken, yaşamı da öğrenmiş. Onun için kızla gerdek gecesine girdiği zaman sabaha kadar bir vicdan muhasebesi içerisinde. Biz burada sadece satılan kız çocuklarımızı değil, genel anlamda erkek erkil toplumda cinsiyet gözetmeksizin kullanılan bütün insanları işlemeye çalıştık. Onun için burada suçlu kim demeyeceğiz. Aslında erkekerkil toplumu güden kapitalist toplum suçludur. Biz onu göstermeye çalıştık” dedi.
Salman, filmin sonunda evden gelen tek el silah sesine de dikkat çekerek şöyle konuştu: “Dikkat ederseniz filmin sonunda tek kurşun sesi geldi. Çoğunuz merak etmişsinizdir, o kız çocuğunu mu vurdu, kendini mi vurdu, ikisi sırt sırta verip tek kurşunla birlikte mi öldüler. Farklı yorumlar yapılabilir. Benim inancım o ki; tek kurşun mevcut erkekerkil topluma sıkılmış bir kurşundur, o iki kader kurbanına değil.”
Salman, aşkların da emekle üretildiğini belirterek, filmde aşkın öldürülüşüne şahit olunduğuna dikkat çekti.
Salman bir soru üzerine de “Umutsuzluk insanın en büyük düşmanıdır. Eğer 5-10 kuşak sonrası daha güzel bir dünyada, daha demokratik bir dünyada, daha paylaşımcı bir dünyada aşk içinde yaşayacaksak şimdiden bir harcanalım daha iyi.. Onun için tek çare yan yana gelebilmek. Tek başına bir şey ifade etmiyor sesimiz. Şairin ‘Hak bildiğin yolda yanız başın ada olsan yürüyeceksin’ sözü geliyor aklıma” şeklinde konuştu.
İlyas Salman son bölümde şiirlerini yorumladı ve bir türkü okudu.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği İçerenköy Cemevi Gençlik Komisyonu Başkanı Ahmet Gelirli de gazetemize yaptığı açıklamada, Gençlik Komisyonu olarak özellikle kültürel çalışmalara devam edeceklerini söyledi. “Lal Gece”yi PSAKD Sultanbeyli Gençlik Komisyonu üyeleri de izledi.
