Hz. Muhammed’in torunu İmam Hüseyin ve 71 yareni Kerbela’da şehit edilişlerinin bin 375. yıl dönümünde Kayışdağı Mahallesi’nde bulunan İmam Hüseyin Camii’nde yapılan bir program ile anıldı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren binlerce Caferi, İmam Hüseyin Camii önünde bir araya geldi. Törene Ataşehir Belediye Başkan Yardımcıları İlhami Yılmaz, Namık Sürmen, siyasi parti temsilcileri, belediye meclisi üyeleri, dernek başkan ve yöneticileri ile Ataşehirliler katıldı.
Araştırmacı yazar, İmam Hüseyin Camii İmamı Mehdi Aksu bir konuşma yaptı.
Aksu’nun konuşmasında Aşura’nın 1375. yıldönümü olduğuna dikkat çekerek “Bugün Aşura, Hz. Muhammed’in yas günüdür. Bugün Aşura, peygamber çiçeklerinin solduğu gündür. Bugün Aşura, Hz. Peygamber’in kalbinin parelendiği, evladının doğrandığı gündür. Aşura bir yiğitlik destanıdır. Aşura bir erdem destanıdır. Aşura bir duruş destanıdır. Aşura bir ilahi aşk destanıdır. Aşura bir fedakarlık örneğidir. Aşura bir izzet dersidir. Aşura mazlumun zalime, hakkın batıla, kanın kılıca galip oluşunun destanıdır. Aşura enbiyanın, evliyanın ağladığı gündür. Bu gün için yer ağlar, gök ağlar, melaiketullah ağlar, Hz. Peygamber’in sadık ümmeti ağlar” dedi.
Aksu, konuşmasında güncel konular ada değindi.
Aksu, ülkemizin, bölgemizin ve dünyamızın çok hassas bir dönemden geçtiğine dikkat çekerek “Ümmetin milletin birliği adına yapmış olduğumuz konuşmalarımız, kaleme aldıklarımız siyasete dokunduruyor bahanesi ile birilerinin canını fena sıkmış bulunmakta. Oysa ilkel ve çağdışı etnik ile mezhep siyasetinin teşvik edildiği, kendileri gibi inanmayanların, mitinglerde yuhalatıldığı, ekranlarda hakaretler yapıldığı.. Komşu ve kardeş ülkeler Suriye ve Irak’ta Müslüman kardeşlerimizin tekbir eşliğinde adeta bir koyun gibi boğazlandığı.. Cihat nikâhı adıyla kadınların ganimet gibi ırzına geçildiği… Ülkemiz ile İslam âleminin kamplaştırıldığı… Birileri ve bir yerler tarafından Sünni, Alevi, Şia kardeş kavgasının amaçlandığı ve yüzyıllarca barış içinde yaşanan halkımızın birilerine yabancılaştırılmak istendiği böyle bir zamanda biz sadece namaz kılıp, Kuran okuyarak ve bazılarının kulağına hoş gelecek sözleri söyleyerek, nabza göre şerbet içerikli konuşmalar yaparak olaylara seyirci kalamayız. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın da diyemeyiz. İnançlı bir millet bunu asla kabul etmez. Bunu yaptığımız takdirde yaratılanın rızasını yaratanın rızasına tercih etmiş oluruz”şeklinde konuştu.
